/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    0
    Bismillahirrahmanirrahim Hazreti Peygamber aleyhisselamın mucizelerinden biri, Yüce Allah’ın inayetiyle gelecekten haber vermesidir ki; hadis-i şeriflerde bu hususun pek çok misalleri mevcuttur. ihbar-ı gayb olarak ifade edilen bu meseleye Bediüzzaman Hazretleri ile ilgili iki hadisi takdim ederek açıklama getirmek istiyoruz. Birinci Hadis: Hazreti Peygamber aleyhi’s-saalâtu ve’s-selam şöyle buyurmaktadır: “Said fitnelerden uzak duran kişidir. Fitnelere maruz kalır da sabreder. Ona müjdeler olsun, onu bu hale düşürenlere de yazıklar olsun."(1) islam alimleri bu hadiste geçen “Vâhâ” kelimesinin “yüzü açık ve sakalı yok.” manasına geldiğini söylemektedirler. Ramuz’da bu konuda açıklamalar mevcuttur. ikinci Hadis: Efendimiz aleyhi’s-salâtu ve’s-selam şöyle buyurmaktadır: “Şüphe yok ki said fitnelerden uzak kalandır (korunandır). (Resûl-ü Ekrem aleyhisselam bu cümleyi üç defa tekrarlamıştır.) Fakat fitnelere mübtelâ olur ve sabreder. Ona müjdeler, onu o hale düşürenlere de yazıklar olsun."(2) Bu hadiste geçen, üç defa tekrar edilen ve yukarıda "müjdeler olsun" diye manalandırılan“fevâhen” kelimesinin değişik manaları, Aliyyü'l-Karî'nin Mirkatü'l-Mefatih'inde (3), Rumuz ve Levamî'de (4) izah edilmektedir. Rumuz'un kenarında "fevâhen" kelimesine el-vehyü, yani sakalı tıraş edilmiş manasının da verildiği görülmektedir. Tezkire-i Kurtubî'de de aynı mânâya yer verilmiştir. Aktardığımız hadislerde Bediüzzaman Hazretlerine ait üç mühim vasfın nazara verildiği görülmektedir. Birincisi: Yüzünün açık ve sakalsız, hatta traşlı olduğunun ifade edilmesidir. Bilindiği üzere sakal, Hazreti Peygamber aleyhisselamın mühim sünnetlerindendir ki islam tarihinde köse olması hariç sakalsız bir alimin bulunması sözkonusu değildir. Bediüzzaman Hazretlerinin sakalsız olmasının nedeni din düşmanlarınca sakalının kesilmesi endişesini taşımasıydı. Bilindiği üzere Sünnet’e ittiba niyetiyle bırakılan sakalın kesilmesi sakalı hiç uzatmamaktan daha zararlıdır. ikincisi: Fitnelere maruz kaldığının ifade edilmesidir. Mezkür fitne bütün enbiyanın ümmetleri adına korktukları noktasında hadis varid olan Deccaliyet fitnesidir. ifade edilen fitnelerin Süfyaniyet ayağı o asırda vuku bulmuştur. Ulemau’s-su diye anılan bir takım ehl-i ilim Süfyaniyet’e teslimiyetle dini hakikatleri tahrif ettikleri halde Bediüzzaman Hazretleri Süfyaniyet’e karşı mücadele edenlerin başında bulunmaktaydı. Bu nedenle her iki hadiste de mezkür fitnelerden biizniillah korunacağı ifade edilmektedir. Üçüncüsü: Said-i Nursi Hazretlerinin zahir isminin belirtilmiş olmasıdır. Sual: Mezkür hadisler Bediüzzaman’dan başkasını gösteriyor olamaz mı? Elcevap: Hadislerde belirtilen vasıflar son derece açıktır ki islam tarihinde bu vasıflar kendisinde mevcut bulunan ikinci bir alim sözkonusu değildir. Bu niteliklere uyan sıradan birçok insan bulunabilir, lakin bu durumda “Hazreti Peygamber aleyhisselam sıradan bir kimseyi ümmetine neden haber vermektedir. Hem bu kimse sıradan yaşantısıyla beraber bu müjdelere nasıl mazhar olabilmiştir?” şeklindeki sualler cevapsız kalacaktır. Açıktır ki nakledilen hadislerin gösterdiği kişi ahir zamanın müceddidi olan Bediüzzaman Hazretleridir. Sual: Bediüzzaman beklenen Mehdi aleyhisselam mıdır? Elcevap: Bizzat Bediüzzaman Hazretleri, beklenen mezkür zatın kendisinden bir asır sonra ortaya çıkacağını ifade etmiştir ki; kanaatimizce Mehdi-i Muntazar henüz zuhur etmiş değildir. Gelecek olan o zat aleyhisselam, siyasi başarılarına rağmen Ümmet’in imanını takviye edecek ilmi bir programa ihtiyaç duyacaktır ki bu program onun adına Bediüzzaman Hazretleri tarafından ortaya konulmuştur. Dipnotlar: 1) bk. Fethu’l-Kebîr, 1:315; Hilyetu’l-Evliya’dan naklen Ramuzu’l-Hadis, 105; Feyzü’l-Kadir, 2:377 Hadis No: 2081 2) bk. Ebû Davud, Fitne: 2. 3) bk. Aliyyü'l-Karî, Mirkatü'l-Mefatih, 5:151 4) bk. Levami', 1:652 Abdülhamid Selman Kaya
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster