0
Bigibletten düşmeyi özledim.
Babamın akşamın eve gelirken getirdiği gofreti,
yarını düşünmeden sadece o an için yaşadığım günleri özledim
Mahallede arkadaşlarımla kavga edip ertesi gün hiçbişey olmamışçasına ölümüne sabahtan akşama kadar futbol oynadığımız günleri,1 yıl boyunca yaklaşık 50 kere topumuzu bahçesine kaçırdığımız ve 50 kere topumuzu kesen hilmiye teyzeyi bile özledim.
Şimdi bakıyorum da hiçbişey eskisi gibi değil.
Ne hilmiye teyze ne top ne mahalle ne gofret ne de arkadaşlar
kalmış.
kar yağıyo eline poşetleri alıp kayan çocuklar yok, kola tenekesiyle ayakkabılarını parçalayan çocuklar yok, futbolcu kartları ile acaip oyunlar oynayıp kavga eden çocuklar yok, ağaçlardan düşüp başını kolunu kıran çocuklar yok, bigiblet çetesi oluşturmuş çocuklar yok, topum var diye hava atan çocuklar yok, "anneeeee ! mustafa beni dövdü" diyen çocuklar yok.. yok allah yok.
cinci, misket oynamak, bigibletlerimize atlayıp öbür mahallenin çocuklarıyla görüşmek(gerekirse kavga etmek) bizim çocukluğumuzdu
Hiçbişey eskisi gibi değil
özlüyor insan ama sadece özlüyor işte.