/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1101.
    +39
    Artık herkesin bir işi vardı. Çok şükür karnımız doyacaktı.
    Sanki ilk defa şansımız yaver gitmişti bu iş konusunda.
    Eren o gün işe başladığı için patronu biraz cep harçlığı vermiş.
    Yanlış hatırlamıyorsam 5-10 TL kadardı.
    Belki Eren araklamış da olabilirdi ama bize patronunun verdiğini söyledi.
    Bu parayla gittik birer tane simit aldık. Piknik yapanların arkasında bıraktıklarından kalan şeyler de vardı temiz olanlarından da aldık biraz.
    O gün herkes erken yattı.
    Sabah erkenden yola koyulduk.
    Herkes çalışacağı yere doğru yol aldı.
    Benim gittiğimde bizim dükkan kapalıydı. Önüne oturdum ve beklemeye başladım.
    Ortalama 10 dakika sonra Akın abi geldi.
    O da elemandı sabahları dükkanı o açıyormuş, dükkan açıldıktan sonra biraz muhabbet ettik.
    Dükkan sahibi Ati abi ise 9-10 arası gelirmiş. Atila'ydı ismi Ati diyorlarmış ona da.
    Temizlik çay falan o gelmeden her şey bitermiş anlayacağınız.
    Akın abi elime 5 TL verdi ve biraz ileriyi tarif ederek; açma, simit almamı söyledi.
    "Tamam abi" diyerek kafamı salladım öne doğru.
    - Karnın açsa kendine de al, dedi.
    - Yok abi yedim, dedim çekinerek. Israr etmesi için ise dua ediyordum kardeşlerim o kısa saniyede, içim gidiyordu. "Al lan işte kendine de" diye beklediğim cevabı verdi.
    - Al oğlum işte kendine de beraber yeriz, dedi.
    Bu tavrından dolayı istemsizce Akın abiye kanım ısındı onu sevdim.
    Daha tanımıyordum ama delikanlı birisine benziyordu, hani bazı insanlar dış görünüşünden belli ederlerdi insanlıklarını.
    Ati abi geldi.
    Kafamı okşadı. Kolay gelsin genç, dedi.
    - Sağolasın abi hoş geldin, dedim.
    - Yeni gelen ben değilim asıl sen hoş geldin, dedi.
    Tekrardan sağolasın der gibi başımı öne eğdim.
    Birkaç müşteri geldi, onları karşıladım, fiyatları falan bilmediğim için Akın abi geliyordu yanıma o ilgilenmeye başlıyordu.
    Saatler bu şekilde rutin bir şekilde ilerliyordu.
    Müşterilerin kimisi alıyor, kimisi bakıp geçiyordu.
    Akşam olmuştu.
    Bizimkilerle buluşmak için her zamanki gibi meydanda bulunan Atatürk Heykeli'nin önüne gittim.
    Ömür ordaydı, ben geldim. Benim peşim Sülo falan derken 30 dakika içinde hepimiz orada olduk.
    Kayseri Lisesi'nin oralarda eski bit pazarının yakınlarında yıkık evler falan vardı oralara bakmaya karar verdik.
    Fazla uzun sürmedi aradığımız evi bulmak.
    ···
   tümünü göster