0
Hilafetin babadan oğula geçmesinde bir sıkıntı var bu açık ancak devir itibariyle muktedir kimse onun halife olması "siyaseten" gerekli bir şeydir. Öbür türlü halife başka iktidar başka olursa iş Abbasi halifesinin durumuna dönebilir. Nitekim bu kurtarmadan dolayı halife Tuğrul Beyi, Sultan ilan etmiştir.
islam coğrafyasında ciddi anlamda söz sahibi olabilmen için hilafet makdıbını elinde bulundurman şarttır. Bunda hem fikiriz herhalde. Yavuz Sultan Selim koca orduyu Memlüklüleri yıkman için gitmedi. Batıya yapılacak seferlerde doğudan gelecek hilafet merkezli bir tehditin önüne geçmek içindi bu. Hilafeti Osmanlıya taşıyınca yani doğudaki iktidar hırsının doğurabileceği tehditleri ortadan kaldırınca kızıl elmaya yürüyüşü daha hızlı ve etkili olmuştur.
Ayrıca halifelik makamı genel itibariyle Abdülhamit devrinde etkin bir şekilde kullanılmıştır. Bunun sebebi ise o döneme kadar padişahlık makdıbının siyasi açıdan hilafetten bir adım daha önde tutuluşuydu. Ne zaman ki güç olarak bir zayıflanma yaşandı o zaman padişahlar hilafet makdıbını etkin bir şekilde kullanmaya başladılar. ingilizin problemi padişahlık değildi. Zira bu makam ekonomik ve askeri açıdan sarsılmaya müsait bir makam. Ancak hilafet öyle değil en kötü anında bile islam coğrafyasına sesini duyurabilirsen elinde avucunda ne varsa gönderir. Nitekim vakii olmuştur da. Pakistan ve Hindistandan gelen yardımlardan bahsettim, bu bölgelerde hilafet merkezli ingilizlere karşı başlatılan ayaklanmalar vs. vs.
Gel gelelim Arap toplumlardan bir kısmının kandırılması meselesine.
Bu öncelikle vahhabi inancının Araplarda yayılması ile olmuştur.
Daha sonra da "halifeliği Türkler sizden çaldı" cümlesiyle.
Halifelik işin içinde olmasa sen zannediyor musun Şerif Hüseyin destek bulabilecek bu vahhabi topluluklardan.
Ayrıca bu düşünceye karşı halifenin yanındayız mesajı vermek için nice Arap kabilesi o coğrafyada gönüllü asker olmuştur Şerif Hüseyine karşı.
Halifeliğin savaş bittikten sonra kaldırılması makamın kullanışsız oluşundan değil eğer kaldırmazsan sana devlet kurdurmayız mevzusundan dolayı. Zira bugün bile bu coğrafya kendilerini çekip çevirecek bir halife arayışının içinde. Halâ daha Abdülhamitin yardım yaptığı yerlerde son halife olarak Abdülhamiti anarlar.
Bir topluluk için baş çok önemli ve elzemdir. Bugün Papa "ermeni soykırımı" dedi diye bu saçmalığı tanıyan kaç ülke oldu ona da bir bak derim. Bu açıklamsından sonra AB, Türkiye'nin üstüne nasıl geldi onu da bir araştırmanı isterim.
Son olarak istanbuldaki Ortodoks Patrikhanesinden bahsedeyim. Normalde tüm dünyadaki Ortodoksların patrikhanesidir. Ancak Rusya Türkiye tarafından iç işlerine karışılabileceği münasebetiyle bu patrikhaneyi tanımama kararı aldı. Yani şuan Türkiye içini kapsamakta.
Hilafet makamın olsaydı da Çin bir tane Uygurun canına tasallut etseydi hadi bakalım yiyor mu?! Ya da Myanmarda bir tane dazlak keşiş kardeşlerine vurmaya kalksaydı.
Ya da medyan batı yanlısı haber yapıp müslümanlar pis aptal salak vs algısı oluştursaydı.
Charlie Hebdodaki ahmaklar Peygamberini resmedebilseydi. Hadi.
Tümünü Göster