part 16-kurban bayramı özel part 2
nihal elindeki poşetten 3 tane herbiri ayrı boyda bıçak çıkarttı. camillia ağlıyordu. gözlerimin içine bakıyordu. kurtar beni bu caninin elinden diye haykırıyordu sanki.o an zaman durdu. etrafı süzdüm. denizde dalga kıran yoktu. iskelenin ucundaydık ve dalgalar tahtalara çarpım üstümüze su sıçratıyordu. hava biraz bulutluydu, ayın yeri belli oluyordu. birden o sıcak ,nemli yaz akşamında çiselemeye başladı. serinlik heyecanımı artırıyordu. sağ tarafımda ihtiyar ve önünde rahibe elbisesiyle ve ağzındaki ses çıkartmaması için bağlanmış bir bezle camillia, ihtiyarın hemen arkasında beyyaz hırkalı ismini bilmediğim kel adam,ve benim arkamda da nihal vardı. nihal yüzünü camilliadan diğer tarafa dönmüştü sanırım bu kızı kan tutuyor diye geçirdim içimden.kel adamın ayağının altındaki yosunlar dikkatimi çekmişti. ıslak tahtanın üstünde ,etraftaki yosun kokusu eşliğinde ritüelimin başlamasını bekliyordum.bu gece onun değil benim masterpiecem olucaktı. ihtiyar incili poşetten çıkarttı ve okumaya başladı. gözlerimi kapadım. ihtiyarın incili okumayı bitirmesini bekledim. ihtiyar incili okumayı bitirdi. ezberden birşeyler söylemeye başladı. saat 5 :59 du.sağ elimi cebime attım. kalemi iyice kavradım. ihtiyar konuşmasını bitirmişti. nihal poşetten çıkarttığı altın rengi kaseyi kel adama verdi.kel adam eğilip sıçma poziyonuna gelerek denizden kasenin içine su doldurmaya çalışıyordu.. zamanı geldi diye düşündüm. kalemi cebimden çıkarttım. görünmicek şekilde elimle kapatıyordum kalemi.
camillia yerde kurbanlık poziyonda uzanıyordu. üzerinde ihtiyarın dizi vardı.
"baba,bu yağmurda asit mi var? ,her tarafım kaşınıyor da " diyerek sağ elimi sol omzuma doğru zütürdüm. ihtiyar adam ona baba dememe şaşırmış olmalı ki gülümseyerek yüzünü bana döndü. işte tam da o anda...