bundan 50 yıl önce de, 100 yıl önce de, 1000 yıl önce de, tıpkı bizim gibi insanlar hemen hemen bizimkine benzer bir hayat yaşadılar ve ölüp gittiler.

onlar da hiç ölmeyecekmiş gibi para ve güç kavgası yapıyorlar, envai çeşit entrikalar güdüyorlardı.

milyonluk kitlelerin yarı tanrı addedip önünde diz çöktüğü imparatorlar vardı.

kimisi de zevk-sefa peşindeydi. cinselliğinin boyunduruğu altında adeta hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadılar.

hepsinin aileleri, akrabaları, çevreleri vardı.

şimdi neredeler?

hepsi toprak olup gittiler.

bütün bunlardan bana kalan, veysel karani'den öğrendiğim şu ders oldu:

-allah'ı biliyor musunuz?

-evet

-başkalarını bilmeseniz de olur.

-allah sizi biliyor mu?

-evet

-başkaları bilmese de olur.

madem dünyada her şey zamana yenik düşecek, her şeyi yel alıp gidecek, dünyaya lüzumundan fazla batmak anlamsızdır.

ahiret hayatımız ve oradaki refahımız ise iman ve marifetullah derecesincedir.