+2
Zeynep kavga olayını duyunca beni kutlayıp öptü beyler, erkek adam gibi davranmışsın en sonunda Ata, hayatın boyunca kaçarak bir yere varamazdın herhalde değil mi? diye sordu. Haksız sayılmazdı, hayatım boyunca kaçarak varabileceğim tek yer ölüm olurdu, o da zaten kaçınılmaz sondu. Zeynep'i son dönemde çok sever hale gelmiştim, bir gün whatsappte yazışıyorduk, Zeynep'in garip bir huyu vardı inanılmaz derecede zekiydi, matematiksel olarak her şeye hakimdi fakat sabah uyandırılmak istiyordu, çünkü alarmları uyurken kapatıp sonra hiç hatırlamama gibi kötü bir huya sahipti. Bazı günlerde "Beni ertesi gün uyandırır mısın Ata? Lütfen?" diye rica ederdi, büyük olasılık kıramayacağımı bildiği içindi fakat inanılmaz iyi davrandığı için ben de kabul ederdim. Hep sabahları uyandırırdım. Bir gün yine böyle bir mesajlaşmanın ardından Zeynep "iyi geceler seni seviyorum" yazmıştı. Bir anda aptal aptal gülümsedim beyler, aşk gibi değil hoşlanma gibi de değil ama sanki çook uzun süre sonra biri gerçekten gerçek değerimi anlamış gibiydi. Sanki 3 sene sonunda biri gelip sırtıma vurup "Sen elinden geleni yaptın, ben seni seviyorum" demiş gibiydi. "Ben de" diyebildim sadece. O da "Fazla zütün kalmasın it, seviyorum dedim o kadar" diyip uyudu. Yazdığı mesaja öyle boş gözlerle baktım tabii ben de sonra da güldüm beyler, Zeynep'in bağlanma korkusuyla birleşik sevgisi garipti. Sanırım benim tam tersimdi, beni bıraksalar köpeğe bile bağlanabilecek bir adamdım, o ise seviyordu ama bağlanamıyordu. Fakat 1 ay içinde dediklerine uymaya başlayınca hayatım düzene girdi. Değişiklikleri ben bile farkediyordum.