+4
Bu muallakler üstüme yürümeye başlıyorlardı, ben de mecbur kapandım beyler dayağı yiyip beni Ebrar'a yollayacaklardı diye düşünmeye başlamıştım. Gelene yumruk sallıyor fakat kavgadan uzak durmaya çalıştığım için maksat yanıma yaklaşmasınlar diye itiyordum, çevredeki millet kıllanmaya başlamıştı, yakında polisi ararlardı eğer bu hızla bu yavşaklar beni indirmeye çalışmaya devam ederse polis anca benim peltemi bulurdu bir de nezarete atarlardı, tam yannanlara otururduk. Baktım durum ciddi ben de elemanlardan bir tanesine bir tane geçirdim sağ elimle çocuk tabii nolduğunu anlamadı, yere yapışıverdi zaten bakmayın beyler bu yavşaklar çok artistik yapar ama koftur çoğu zaten tek kişiye 3-4 kişi gelmelerinden tahmin etmişsinizdir, hoş elemanın gözünü biraz da ben korkutmuştum. Elemanlardan ikisi beni kollardan yakaladı zar zor zapt ederek kafama tokatla, işte yumrukla vurmaya başladılar, Ege de karnıma vuruyordu, bu sırada biri "AYIIII" diye bağırarak Ege'ye öyle bir omuz attı ki çocuk 5 gün yerinden kalkamamıştır, ondan sonra tek bir tekmesiyle benim sol kolumu açtı sol kolumla da ben sağ kolumdaki dallamayı silkeledim. Boynunda atkı olan kız bu sırada donup kalmıştı, kendince kazanacaklarını bekliyordu herhalde. Beni kurtarmaya gelen Deniz'di, "Birader geç kaldın gibiyolardı belamı valla" dedim, Güldü "Ulan senin için dershanedeki muallak hocayla kavga ediyordum ayı oğlu ayı, kıymet bilmiyorsun. Sigara ver hadi bana." Deniz böyleydi işte, ona teşekkür edemezdin istesen de, etsen de önemli değil derdi veya itce bir cevap verirdi, siz de niye ediyorum lan diye düşünürdünüz öyle öyle bize de nankör cevaplar vermeyi öğretmişti, bakmayın nankörceydi cevaplar ama gerçek minettarlık duyuyorduk içten söylüyorduk. Deniz yukarı şuanda Yolgeçen Han'ı olarak bilinen mekana doğru yürürken kızın boynundan atkıyı çekip aldı, bana uzattı. Üşüme kardeşim, bak yeni atkı aldım sana, ben de abartılı bir hareketle "ALLAAAH SAĞOL KARDEŞiM" "YENi ATKIMA BAKIN" diye bağırarak boğadan yukarı çıktım, işte Ebrar'a sataşan herkese bunu gösterecektim, atkıyı boynuma sardım, öylece kaldı. Ebrar benim atkıyı aldığımı bilmemeliydi çünkü: bunu benden gizli tutmuştu. Çünkü: "Söylemiştim Ebrar" diyeceğimi biliyordu öylece mal gibi kalmamak için bana söylememiş olmalıydı. Boynuma sardığım atkıyla uzun süre takıldım, irem atkıyı aldığında bir iki gün sonra Ebrar'a vermiş, daha sonra irem'den öğrendiğime göre Ebrar da" Bu parfümü kim kullanıyorsa beni bulsun bu kadar güzel kokan çocuk mu olur?" demişti.
Tümünü Göster