-
151.
+1Ertesi gün hemencecik moralim bozulmuştu, o gün Masal ile dışarı çıkıyordum fakat Masal bunun farkında olmuş olacak ki sürekli neyim olduğunu sormaya başladı. Benden bir yaş ufaktı, liseye yeni geçmişti Masal üstelik biraz safçaydı, yani mutlu bir peri gibiydi, insanlara iyi davranmayı görev edinmiş gibi bir hatundu. Her zaman çok iyiydi bazen onu öpmeye kıyamaz yüzünün 1-2 santim ötesinde öylece asılı kalırdım, o zaman bana tuhaf tuhaf bakar, şaşı taklidi yapar beni güldürmeye çalışırdı. Aklımda sürekli birinin dolaştığını biliyor olmalıydı, mutlu ve safçaydı ama insanları anlamak konusunda bir yeteneği vardı. Ebrar gibiydi, belki de ileride başka birinin hiç bırakmayacağı Ebrar'ı olurdu, şu hayatta herkesin bir Ebrar'ı vardır beyler, böyle sevdiği ama kavuşamadığı, aşkını harlayan işte bir gün içerken o başkasının kavuştuğu Ebrar'lara için, çünkü onlar bizim Ebrarlarımızın aksine sevdiklerini sallamaz bir konuma gelmediler. işte Masal o başkasının Ebrarıydı, bir gün inanılmaz derecede ısrar etti, keyifsizliğimin sebebini sordu. Bana dik dik baktı Masal, işte o zaman içimde binlerce parçaya bir iki cam ayrıldı beyler, bu zavallı kızdan hoşlanmadan, sırf hayatımda bir düzen olsun diye onunla görüşüyor, ona yalan söylüyordum. Böyle bir insandım ben artık, ben de Ebrar ile mi değişmiştim? Ama Masal da inanıyor muydu bilemem, fakat o gün inanılmaz ısrar etmişti, problemin ne diye. Ona Ebrar'ın daha geçen akşam attığı yukardaki mesajları gösterdim. Öykü'm dedim, ağzımı açtım ki yavaşça parmağını kaldırıp ağzıma doğru tutup sus işareti yaptı. Onun sana ne kadar değer verdiği belli, Ata. Ben sana böyle değer veremem hayatım, istesem de olmaz ama sen bunu hep ararsın Ebrar'dan dolayı dedi. Kafasını aşağı yukarı salladı, gözleri dolmuştu. "Ve sen de bana o değeri veremessin çünkü: senin de zaten başkasına verdiğin böyle bir değer var" dedi. Şok olmuştum ama o kadar güzel konuşmuştu ki hipnotize olmuş gibi dinledim beyler hatunu. Anlattı da anlattı. En son uzun bir of çekti. Şirin mi şirin burnunu iki defa çekti sonra bana sertçe sarıldı, "Uslu dur Ata, uslu ol. Sevdiğini başkasıyla görmenin ne demek olduğunu biliyorum, üzüldüğünü biliyorum ama uslu dur anlaştık mı?" diye fısıldadı kulağıma, kafamı sallayıp elbisesinden açık olan omzunu hafifçe öptüm, söz Masal hanım dedim. Güldü ve hayatımdan öylece çıkıp gitti, ne hikayesini anlattı ne de ben hikayesini dinledim. Ama inanır mısınız beyler, en çok da şu hayatta onun kimi sevdiğini ve kimi başkasıyla gördüğünü merak ederim bazen. Öyle güzel, öyle şirin bir kızı benim gibi hasarlı bir adam hariç kim tutar da biriyle aldatırdı, kim o kızın başkasını görmesini sağlardı? işte aklım bunları almıyorken, ıslak sokaklar boyu yürüdüm, çarpık kaldırımlardan yürüdüm, istanbulun tak havasında yürüdüm beyler. O gece de öylece geçti gitti, Masal bitmişti.Tümünü Göster
başlık yok! burası bom boş!