/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +2
    Son bir bölüm yazalım hem başlığımız alta düşmesin hem de daha bizim Üniversitenin açılmadığı gerçeğini kullanarak geç yatabiliriz.
    ---
    Ebrar okula geldiği zaman gözleri şişmişti, burnu akıyordu ve hayatta evden çıkmaması gerekiyormuş gibi duruyordu, hocalar durumundan haberdardı. Tedavi olması gerekiyordu fakat tedavisi bahardan sonra başlıyordu ve ayda 12 iğneden oluşan bir kür uygulanıyordu, Ebrar'ın canı çok tatlıydı ve böyle durumlarda gerçekten bir çocuğa dönüşüyordu. Kaan ile Deniz ve Melisa ellernden geleni yapsalar da Ebrar'ın ne yazık ki o gün durumu pek iyiye gitmedi sabahtan öğlene kadar durumu kötüydü, sonra da öğlen sınfıta yemek paketini açtı. Yemeğini yerken biraz da bana verdi, ortak çataldan uzun süredir yemiyorduk. Bunun verdiği cesaretle onu bir iki defa öptüm, ikinci öpüşümde beni itti, konuşmamız gerek Ata dedi. Çok bozulmuştum, kesinlikle taktan bir durum konuşacaktık. Ebrar'ın iki sürekli dibinde gezen arkadaşı vardı biri irem diğeri de Firdevsdi, Ebrar Firdevsle irem'e bakıp," hadi planktonlar iki dakika müsaade edin bana" dedi, işte sıçmıştım kesinlikle bırakıyordu beni. Ebrar bana baktı, Ata dedi benim hakkımda hiç kötü bir şey söyledin mi? Ne zaman olduğu önemli değil dedi. Ağzımı tam yalan söylemek için açmıştım ki Rüya olayını hatırladım, Rüya'ya söylemiştim, bir kere de olsa söylemiştim, "Ebrar--" dedim. Ama o bana yaklaştı artık iyice yakınımdaydı ve hafifçe ağlıyordu. Ben sana çok güveniyorum Ata, kırma beni tamam mı? demesiyle biri tutup tüm kalbimi parçalara ayırmış gibi hissettim ben böyle bir insan değildim, beni kimse bu kadar dağıtmamalıydı ama o kız ne dese yapacaktım, bilyordum işte yapacaktım. "Ebrar bir daha hiç hakkında kötü bir şey söylemeyeceğim" "Evet Ata, söylemeyeceksin çünkü buna hakkın olmayacak" Ebrar bana kırılmıştı, anlamıştım. Fakat kırılmıştan çok sanki etrafta olmayacak gibi davranmıştı, anlamamıştım. Ebrar kafasını iki yana salladı, evime gelmeni istemiyorum dedi. Ben layık değilim diyerek sinirini daha da vurguladı. Bir mevsim boyunca Ebrar'ı sadece görmemek beni öldürürdü, ona dik dik bakıp sevdiği bir şiirden bir dize okudum. Sana gitme demeyeceğim ama gitme dedim. Bana bakıp hıçkırarak ağlamaya başladı, ama sanki hıçkıramıyordan çok nefes alamıyordu. "Ebrar, özür dilerim ben böyle olsun istemiyorum gerçekten" derken Ebrar bana baktı, çaresiz gözüküyordu "Ata--Ata ben nefes alamıyorum, Ata canım yanıyor lütfen bana yardım et" demesiyle beraber sol kolumdaki askıyı çıkardım, iki kolumla Ebrar'ı kaldırarak revir'e kadar taşıdım, koridorda bizi gören herkes aptal aptal bakıyor, çevreye toplanıyorlardı. iremle, Firdevs de Kaan'la Deniz de ortalıkta yoktu, Ebrar'ın kollarımda susuz bir çiçek gibi solduğunu hissettim.. Sanki Ebrar'ım ölüyor gibi hissettim. Belki de haklıydım. Revirin önüne gelene kadar dayanamadım, sol kolum tekrar gitmek üzereydi ben de Ebrar'ı sağ omuzuma attım, bir şekilde taşıyordum ki revirin kapısından girer girmez Ebrar'ı yatağa bıraktım, sonra da kendim yere yığıldım, hemşire şoka girmişti. Ağzımdan acı içinde kıvranırken, Ebrar'a-- Ebrar'a bana değil diyebildim. Kadın bakarken Ebrar ağlayarak "Lütfen bana yardım et, ventolin ve oksijen" gibi bir şeyler diyordu. Hemşire hemen anlamıştı bir iki astım ilacı getirip koca bir tanka bağladı onu da Ebrar'a bağladı, kızcağız derin derin nefes alıyordu. Hemşire hafifçe güldü, senin için doktoru çağırıyim Ata omzunu tekrar kırmış olabilirsin dedi, Doktor geldiğinde önce Ebrar'a baktırttım, sol omzumda bir sıkıntı yoktu, biraz zorlanmıştı fakat iyiydim, sağ kolum da gayet iyiydi. Ebrar iyi olacaktı yalnızca 1 veyahutta 2 saatlik ventolini yarım saatte alması gerektiği için kafası güzel olmuştu, yolda bana yaslanarak yürüyordu, sallana sallana koridorda giderken, dönüp tekrar etti, Ata, evime gelme, bana mesaj atma tamam mı? Ben seni her şeyimle seviyorum, ama beni bazı şeylerden koruyamazsın. O gün hayalet gibi gezdim, eve gittim. Zulamdan bir büyük rakıyı çıkardım, içtim içtim içtim içtim, en son ağlamaya başladım, ağlayarak kapıdan çıktım. Ve ıssız bir sokağın birinde gökyüzüne dönüp bağırarak ağlamaya başladım. Ebrar'a bunu yapan hayat utansındı, ben onu her şeyden korumak istiyordum, ama beceremezdim ki, ben buydum. Ben onun dünyasına bile ait değildim..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster