+5
Öylece şoför koltuğunda oturmuş bir yandan sigarasını içiyor diğer yandan beni izliyordu. Ne yapacaktım o an hiç bilmiyordum. Annemi yalnız bırakma vakti gelmişmiydi yoksa. Bunca yıl beni besleyen büyüten bu yaşa getiren anneme sırtımı mı dönecektim artık. Derin düşünceler içinde sigaramı yavaş yavaş içerken annem içeride sinir krizleri geçiriyor bana bela okuyordu. Sigaram bitti yenisini ateşledim. Yelda hala beni izliyordu hadi gel der gibi. Ben buna hazır değildim yelda ben annemden nasıl ayrılacaktım. Bu yaşıma kadar sadece askerlikte ayrıldım annemden nasıl gideceğim şimdi tekrar onu böyle bırakıp. Sigaramı söndürüp içeriye girdim. Odama gidip bana gereken birkaç şeyi ve eşyalarımı valizime doldurdum. Anne ben gidiyorum dedim. Cehenneme git John benim senin gibi oğlum yok bir daha sakın geleyim deme bu eve beni böylece bir huur için bırakıyorsun defol git oğlum değilsin sen benim diyordu gözyaşları içerisinde. Özür dilerim anne diyebildim sadece. Kapıyı üstüme kapattığımda evsiz yurtsuz annesiz kalmıştım. O kadar yalnız hissettim ki kendimi o an bunu kimse bilemez beyler. Ayaklarım gitmiyordu yeldaya. Donakalmıştım ağlamak üzereydim. Bu nasıl bir yalnızlıktır Allahım kurtar beni bu cehennemden. Yavaş adımlarla gittim yeldanın yanına. Valizimi arka koltuğa koyup geçtim yeldanın yan tarafındaki koltuğa. Hareket etmeden hemen önce balkonumuza evimize baktım son defa annem orada değildi. Yalnız bırakmıştın işte koskaca kadını john. Senden başka kimsesi olmayan bu kadını yalnız bırakmıştın bu hayatta. Ne yapacaktı şimdi annem. Hareket ettik. Yeldayla hiç konuşmadan merkezden uzak eve doğru gidiyorduk. Bir sigara yaktım. Yelda da yaktı benim yakmamın ardından. Herşey daha güzel olacak demişti bana o gece arabadayken. Sabaha kadar başka hiçbir konuşma geçmemişti aramızda. Eve vardığımızda terasta yan yana oturduk yelda ile. Hava soğumaya başlamıştı. Gecenin sessizliğinde esen rüzgarın ağaçları sallama sesi geliyordu kulağımıza. Şehirin ışıkları görünüyordu oturduğumuz yerden.