/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +4
    Sayfaların arasında böyle bir kompozisyon buldum nereye yazayım emin olamadığım için yazıyorum. Bu yazıyı çok beğendiğim için blog'umda paylaştım, blogumu takip eden arkadaşlarım zaten görmüştür.

    ---

    Her şeyden uzaklaşmak.

    insanlardan, duygulardan, iyiden, kötüden, öfkeden, sevgiden.

    ilk önce insanlardan, fiziksel olarak insanlardan uzaklaştım. Bunu yaşarken sanki bir şey beni çekip alıyormuş gibi hissettim. Daha sonra sanki onları sadece izliyormuş, içinde bulunulması mümkün olmayan bir görüntü gibi algılamaya başladım.

    Sevdiklerinden başlarsın, senin bu hastalıklı halinin tesirini gören ilk kişiler onlardır. Git gide hiç bir şeye, kimseye ait olamadığını farkedersin. Bu his, seni herkesten koparıp bambaşka yerlere atar.

    Tebrikler, artık varlığınız somut olmasa da soyut olarak orada değil.

    Böylesine büyük bir dünyada sanki tüm ışıklar sönmüş, son sahnesi çoktan bitmiş bir tiyatro oyunundan sonra hala koltuğunuzda oturuyor gibisinizdir.

    Artık göğsünüzün ortasına oturup gitmeyecek koca bir sıkıntıya sahipsiniz.

    Daha sonra da insan olarak genellediğiniz toplumdan uzaklaşırsınız, olabildiğince kaçıp kurtulmak istersiniz. Durduğunuz yerden, çok uzaklara gidip kaybolmak gibi istekler başlar. Fırsatını bulduğunuz anda imkanı olan en uzak yere gidersiniz.

    Duygusal yalnızlığı, gerçek anlamda yalnızlıkla giderebileceğinizi sanırsınız.

    Çok aptalca, çivinin çiviyi söktüğü falan yok, Daha önce çakılmış çivinin yanına defalarca çakılıp çıkarılan bir çivi gibi daha çok.

    içkinizi alıp, bomboş bir sahilde ya da ne bileyim bir manzara da içip düşünmenin iyi geleceğini düşündünüz.

    Gelmiyor, kendiniz tarafından yalnızlaştırıldıkça daha çok düşünür daha çok üzülürsünüz.

    içilen içkinin, ardı ardına yakılan sigaraların alıp zütürdüğü bir şey yok.

    Umutsuzluk, endişeler seyir eder bunlardan sonra.

    Hiç olmayan, yaşamadığınız bir anı bile hayal ederek kırılacak derece gelir bu durum.

    Daha da kötüsü, umutsuzluk içinde kaybolurken ara sıra umutlanmanın daha çok yıpratmasıdır.

    Bir şeyler doğru değil diyerek başlar, ben doğru biri değilim ile biter.

    Geçmez, bunu bir kere yaşadığınız andan itibaren sürekli nükseden bir kanser gibi peşinizi bırakmaz.
    ···
   tümünü göster