Zamanda 3.Kapı / Pangea - Bölüm 2 -

Adımlarımı hızlandım ve koşmaya başladım.Bu koskocaman ayrılmamış kıtada nerede bulacaktım küçücük kapakçığı. Lanet olsun.Her zaman sıçramasında işler daha da zorlaşıyor. Ormanlık alana girmek doğru değildi. Eğer ki pangea'da dinozorlar yaşıyorsa geneli ormanlık alanda olurdu. Ancak ilk kapıda uzaylıların elinde , ikinci kapıdada Amon'un boynunda olduğunu düşünürsek kapakçıkların... Bu sefer de bir dinazorun herhangi bir yerinde olabilirdi. Bu düşünceyi sırıtarak karşılamıştım...

45 dakikalık kısa tempolu koşudan sonra ormana giriş yaptım. Biraz daha ilerleyince gördüğüm manzara inanılmazdı. Yemyeşil ağaçların arasında akan o şelale. Tertemiz su. Uçan kuşlar... Birazcık burada oturup düşündüm olan şeyleri...

Birkaç dakikalık düşüncelerden sonra yorgunluğuma yenik düştüğümü biliyordum. Kampçılanan sırtımın acısından sırt üstü yatamazdım ancak gene de... Gözlerim kapanıyordu. Taki altımda ki sarmaşık ayağıma dolanana kadar...

Bir anda sarmaşık beni yere doğru fırlatıp beni çekmeye başladı. Sırt üstü yere düştüğümden bir çığlık attım. Bir anda bitki örtüsü hareketlendi ve dişleri olan bir bitki bana doğru kükredi. Bir bitki... Suratıma kükredi... " Makine bu ne de ? " diye sordum ancak makineyi kapattığım için cevap alamadım. Ard arda küfürleri sıralarken bir anda havaya kalktım ve sarmaşıklar elimi ve ayaklarımı tamamen bağladı.

Bitki beni havaya kaldırdı ve ağzını tamamen açtı. Bir çiçek misali ağzı 6 parçaya ayrıldı. Sonrasında içinde yeşil bir sıvı akmaya başladı. Fokurduyordu... Asitti bu. Sindirecekti beni lanet olasıca oksijen üreten..

Hiçbir şey yapamıyordum. Çığlık atmaya başladım. Ben çığlık attıkça diğer etçil bitkilerde uyandı. istemsiz sırıtmaya başladım. Bir tanesi beni zaten sindirmek üzereyken diğerleri ile nasıl uğraşacaktım. Bitki ağzını bana doğru getirdi. Beni tek hamlede yutacaktı. Gözlerimi kapadım. Bir zaman yolcusunun sonu evde beslediği bitkilerinin atasından gelecekti. Komikti... Çok komik..