Seninle birşey konuşmamız gerekiyor ssg, dedi. Tamam ne konuşacaksak konuşalım dedim ve krosava da ki bankta oturduk 3ümüz. Dilara ve benim aramda Mehmet Can oturuyordu. Dilara başladı anlatmaya, ben seni çok sevmiştim gerçekten de ssg. Sen bana ihanet üstüne ihanet ettin, hep yanlış yaptın. Gerçekten de çok sevmiştim, ailemden dayak yediğim halde seninle devam ettim yoluma. Sırf seni kıskandırmak için Emre ile çıktım dedi. Tam o an kafam attı, sen beni kıskandırmadın dedim. Emre'yi sevdin, Emre ile öpüştün. Ben Esra'yı gibtiysem sende Emre'yle dudak dudağa öpüştün Dilara dedim. Sen de bana ihanet ettin. Tamam ssg şimdi boşver Emre'yi falan. Zaten ondan tekrar ayrıldım. Biz Mehmet Can ile çıkıyoruz, bunu sana haber vermek için geldik buralara kadar dedi, senin haberin olmadan çıksak yanlış olurdu dedi. Evet dünyam o an başıma yıkıldı binler, o an kalkıp Mehmet Can'ın ağzını yüzünü kırıp eline vermek istedim. Peki Dilara dedim, ikiniz de gibim de değilsiniz. ister yiyişin, ister gibişin, ister birbiriniz için ölün dedim. Ama gibtir olup gitmezseniz ben şuracıkta Mehmet Can'ın canını alıcam, kalkın gibtirin gidin gözümün önünden dedim. Beyler o kadar sevdiğim Dilara beni böyle gibti attı, o kadar kardeşim dediğim Mehmet Can bana dünya da ki en ağır kazığı soktu.