Geçen Kıbrıs'a tatile gitmiştim. Gitmeden kardeşimle konuşmuştuk, ben bulursam orada suşi yerim hiç yemedim filan demiştim. Gittiğimizde bulduk işte bikaç günde bir gib kafalı japon askeri bi tip yapıyo açık büfede. Iyi kötü gittim, aldım iki tane lanet suşi. Oturdum masaya, karşımda annem var. Annem suşiyi görünce beni izlemeye başladı beğenirmiyim veya Çubuk kullanırken rezil olur muyum diye. Ben de bi açık vermem diye bi hevesle aldım çubuğu iyi kötü kullanarak bi suşiyi attım ağıza. Çiğniyorum, çiğniyorum bitmiyo amk suşisi. Dışındaki çiğ balık derisi, pirinç, tombalığı konservesi gibi gelen balık tadı, hıyar ve fındık gibi bişey. Yedikçe yüzüm isteksizce belli etti beğenmediğimi. Annem bastı kahkahayı açığımı yakalayınca. Herkes de bana bakıyor. Yuttum zar zor, valla beğendim dedim, diğerini de attım ağıza. Annem sustu, herkes önüne döndü. işte zar zor onu da yedik. Bitti gece. Sabah kalktım bi karın ağrısı, zütümde garip his, midemde hareket ettikçe sallanma hissi ve gurultular. Başka ülkeye gelmişiz ilaç, doktor da bulamayız, annemin ne olur ne olmaz diye getirdiği mide ilacı da etki etmedi. 7 günlük tatilin 2 günü odada oturdum sırf. Tam geçmeden bi de akrabaları ziyarete gittik orda. Belli etmemeye çalışıyorum ama annem konuştukça konuşuyor. Akrabaları kırk yılda bir görüyodum zaten onların da aklında motoru bozuk olarak kaldık. Tuvaletlerine girdim bi ara bi başladım sçmaya bütün mahalle duydu sesi. Rezil de olduk bu sayede. Lanet ettim suşiye de, suşiyi bulana da, o yapan gib kafalıya da. Panpalar size bir tavsiye; siz siz olun suşi yemeyin. Düşündükçe osurasım geliyo amk. Bu da böyle bi anıdır.