-
1351.
+33Neyse bu şekilde zaman geçti. Zeynep'in dersi bitti. Cumhuriyet Anıtı'nın önünde buluşup kordonda turlamaya başladık.
Koluma girmişti, bir elinde papatyaları tutuyordu. Konuşmadan yürüdük. Kalp çırpıntılarını duyar gibiydim.
Gündoğdu Meydanı'na geldiğimizde çimlere uzanan, kitap okuyan, bağdaş kurup sohbet eden insanlar gördük. Bir çoğu bira içiyordu.
Zeynep'te arada sırada alkol tüketen biriydi. Tekel marketten bir paket sigara ikişer tane de bira aldık ve biz de çimlere çöktük. Bir yandan biralarımızı yudumluyor, diğer yandan göz temasıyla anlaşmaya çalışıyorduk.
Bazen dil gönlün hissettiklerini kelimelere dökemez. Eğer sevdiğinin yanındaysan konuşmak zaten gürültüden başka bir şey değildir.
Demiş ak sakallı dede.
Bizim durumumuza uyuyordu ve ileriki dönemlerde de bu söze sıkı sıkıya bağlanacaktık.
Derslerin nasıl geçtiğini sordum. Matematik'de ve Edebiyat'ta sıkıntı yaşıyormuş. En temel iki ders...
Hadi Matematik neyse, gibtir et de Edebiyat ulan bu.
Anlaşılan seninle daha fazla ilgilenmem gerekiyor. dedim şaka yollu.
+ Bana uyar beyfendi.
Daha önce hiç ailesini merak edip sormamıştım. Sorduğumda ise büyük bir heyecanla ailesinden söz etmeye başladı.
Tanışmak ister misin? diye sordu sözünü bitirdiğinde.
+ Neden olmasın * *
Ve yine sessizlik. ...
ikimizin de memnun olduğu bir sessizlikti bu. Çünkü ikimiz de henüz zamanının gelmediğini biliyor, fakat buna rağmen gelecekten birbirimize randevu veriyorduk. -
-
1.
+11LiM for
-
1.
başlık yok! burası bom boş!