+1
frit cinle ilk karşılaştığım gecedeki gibi pis bir sis çökmeye başladı. davud hemen aşağı inip 7 tane ters başlı koç geliyor dedi. bu sefer davudu da içeri aldık. hoca perdenin gerisinden camdan dışarı bakarken, istemsizce bende baktım. evin yüz yüzelli metre ilerisinde çenelerinin altından boynuz çıkmış, gözlerin mavi mavi parlayan 7 8 tane koç benzeri hayvan gördük. dolanıyorlardı. cin olduklarını söylememe gerek yok.
davud ifritlerin kabilesinin çok büyük olduğunu söyledi. her yerde bizi arıyorlarmış. o ara iyice sis çökünce camdan bir metre önümüzü göremez olduk. hoca ıslak ekmekleri geçtiler ise bu cinlere benim gücüm yetmez dedi. al karısı huzursuzlanmaya başlamıştı, oturduğu yerde titriyordu. aramızda en sakini davudtu ondan hiç bir ses çıkmıyordu. bizim hoca da camdan dışarı sessizce okuyup üflüyordu.
Hoca davuda burada olduğumuzu anladılar mı diye sordu. o ara koçların sadece 2 sinin gözleri seçiliyordu, evin 20 metre yakınına kadar geldiler. davud diğerleri gittiyse burada olduğumuzu biliyorlar, kabileyi çağırmaya gitmişlerdir dedi.
Hocam onlar gelmeden kaçalım şehire inelim dedim. dışarı çıktığımız an bizi çarparlar diye tembihledikten sonra, ev üzerine yıkılsa yine terk etmeyeceksin dedi. hoca sakinliğini koruyordu. ters başlı koçlar 20 metre öteye geçememeye başladılar. o an al karısı oğlum!! diye bir çığlık attı. hoca hemen al karısını yakaladı sakinleştirmek için. al karısı dışarı çıkmaya çalışıyordu. anladığımız kadarıyla cinler, al karısının ölen oğullarının mezarlarını deşmeye çalışıyormuş. hoca al karısını zapt edemeyince al karısı kendini dışarı atıp sis içerisinde koçlara doğru koşmaya başladı.
sis yüzünden olan biteni göremiyorduk. derinden gırtlaklanan bir atın anırmaya çalışması gibi bir ses ile al karısının çığlıkları duyuluyordu. hoca hemen kapıyı kitledi. o an davudda dışarı çıkmak istedi. hocaya birşeyler anlatıp çıktı al karısının gittiği yöne doğru.