-
1051.
+36 -1Metro istasyonunun karşısında bulunan bir kafe'de kahvaltımızı ettik. Aynı o malum günde otogardaki kafede olduğu gibi. iki çay söylemiştik orda biri açık.
Kendimi iyi hissetmiyorum Bilge. Beni bir daha görmek isteyeceğini sanmıyorum. Kendimi suçlu hissediyorum. Doğduğum günden başlayan bir suç dizisi içindeyim. Seni görmek istemiyorum, seni görmek istemiyorum. Aynı olayları yaşayacak gücüm kalmadı. Beni unut - belki de unuttun - Başıma gelecekleri düşünme. Ne yaptığımı, nasıl yaşadığımı merak etme. Sana anlatması zor. Sevmesini bilmeyenler kaderine razı olmalıdırlar. Oluyorum. Eyvallah iyi değilim, fakat üzüntülü de değilim bak gülüyorum. Ha- ha
Oğuz Atay'ın kitabındaki bu bölümü tekrar ettim içimden. O andaki durumuma uygun olacağını düşündüm. Kahretsin. Her şeyi düşünüyordum. O düşünceleri yaşayamıyordum. Eyleme geçecek gücü kendimde bulamıyordum. Sanırım Zeynep, bu sessizliğin nedenini şiddetle merak ederken, sessizlik gibi bir durum yoktu. Kafamın içindeki bir şahıs bağıra bağıra bir şeyler anlatıyordu. Her şey çok hızlı ilerliyordu.
başlık yok! burası bom boş!