+27
-3
Konak sahiline vardık. Masmavi Ege Denizi ve tepesinde o denize renk veren gökyüzü ve yanımda ellerimi sımsıkı tutan Melis muhteşem bir ahenk oluşturmuştu. Kordon insanlarla dolup taşmıştı. Bigiblet süren insanlar benim şehrime nazaran oldukça fazlaydı. Büyükşehir Belediyesi'de bu tutkun insanları düşünmüş güzel bir bigiblet yolu yapmıştı. Bu şehrin insanlarına dair ilk izllenimim insanın insana verdiği değer ve gösterdiği saygının bir hayli fazla olduğuydu.
Melis tekrar gözlerini üzerime dikti ve Sana bir sürprizim var dedi. Ne olduğunu sorduysam da söylememek konusunda ısrar etti. Zaten zamanın bütün yıpratıcılığına rağmen dimdik duran saat kulesinin önüne geldiğimizde konumumdan tersi bir istikamete doğru dönmemi istedi. Döndüm. 3 kişi yüzünde gülücükler taşırarak bize doğru geliyordu.
Biri Melis'in kardeşiydi. Diğerleri de eski mahalle arkadaşları...
Samimi kızları hepsi. Beni tanımaya çalıştılar ve Melis'in anlattığı kadar var olduğunu söylediler geleneğin buyurduğu üzere.
Zehra ( Melis'in kardeş) birbirimize çok yakıştığımızı söyledi
diğerleri buna katıldı.
Zeynep ( Arkadaşlarından biri ) şaka yollu olarak genç aşıkları rahat bırakacaklarını. Sadece benimle tanışmak için geldiklerini söyledi. Deniz tarafından Karşıyaka Vapurunun kulak tırmalayan, aynı zamanda ben buradayım size şahidim diyen sesi duyuldu.