-
76.
+1her yokuş çıkışımızda vücudum bagaja çarpıyordu. Gerçekten çok acıyordu. Her ne kadar nereye gittiğimizi düşündüysem de bulamadım. Beni kaçıran adamı analiz etmeye çalışmaya karar verdim. Evet, hatırlıyorum ismi Özgür Kaya. Arkadaş listemde en az online olan kişi oydu. Uludağ Universitesin'de okuyordu. Küçük bir kasabada büyüdü ve büyük bir aileden geliyordu. Kardeşlerinin hepsi evliydi. Annesi ve babası kat mülkiyeti işinden mutlu bir şekilde emekliydi. Hmm. Daha fazla şey hatırlayamıyorum. Onun ismi acaba gerçekten Özgür mü? Merak ediyorum. Bunlar varsayımdan başka bir şey değil. inanmak istemiyorum. Özgür niye beni kaçırsın ki?
Kendimi sorgularken arabada aniden durdu. Bacaklarımı destek için araba tarafına ittim. Kafamı vurdum. Hemen ardından tanıdık bir tıklama sesi duydum. Bagaj kapısı açıldı.
Endişeyle dudağımı ısırdı. Bu benim tek şansım olabilir. Ne olursa olsun şansımı denemeliydim. Var gücümle bağırmaya başladım. YARDIM! YARDIM EDiN! iMDAT! BENi KAÇIRDI! LÜTFEN! BiRiSi YARDIM ETSiN!
Özgür canı sıkkın bir şekilde birkaç kelime küfür mırıldandı. Bir süre sonra bagajı çarparak kapadı. Araba çok hızlı bir şekilde ileri gidip geliyordu. Vücudumu şiddetle çarpmıştım. Feci bir şekilde morarmıştı. Çok acıyordu.
Nefesimi tutup umutsuzca polis sirenleri duymayı bekledim. Ama nafile! Birkaç keskin dönemeçten sonra lastikten çakıl taşı sesi geliyordu. Taşlı yola girmiştik anlaşılan. Araba tekrardan durdu. Özgür arabadan indi ve kapıyı açtı.
Tahmin etmeliydim, Melis. Sesi çok sinirliydi. Ben sana güvendim ama şimdi ne yapacağımı daha iyi biliyorum.
Ağız bandımı açtı ve ağzımı açıp dişimi söktü. Var gücümle çığlık atıyordum. Çığlık attıkça kahkaha sesi daha da yükseliyordu. Ahh! Çok acıyor! Ağzımdan kanlar akıyor. Korkuyorum! Bana yardım edebilecek birisi yok mu?
Var gücümle çığlık atıyordum. Çığlık attıkça kahkaha sesi daha da yükseliyordu.
Böylesi daha iyi. Beni bagaja kapatmadan önce söylediği son söz bu idi...
başlık yok! burası bom boş!