1. 2101.
    +1
    sokaklar da sefalet ve açlık kol geziniyordu. öylesine kavgalar görüyordum ki bazen, içinde olmadığım için mutlu oluyordum. işin garip tarafı ise kavga etmeyi seviyorum. birisin üzerine çıkıp adil bir şekilde yüzüne yumrul indirmek ve suratının dağılışını izlemek. size garip olan bir şey daha söyleyelim ki ;
    yumruk yemek hoşuma gidiyordu. belki de o adamın hissettiklerini bildiğim içindi. yani birisi ile anlaşamaz ve onun suratına bir yumruk indirirsin sonra da o adam sana bira ısmarlar ve kahkahalar ile gülersiniz. işte bunun kadar sıcak ve samimi bir şey daha görmedim. barlar da çıkan kavgaları seviyordum. olayın bir kahramanı olmayınca yumruklar o kadar içten ve samimi oluyordu ki insan şaşırıyordu. kimse sekiz bira içtikten sonra karşısında ki adama yumruk atmaz. herkes bilmeyerek ve düşünmeyerek başarısızlığına veya olmamamısını istediği ve olan şeylere yumruk atar. bunun farkında olmadığı için de bu hoşuna gider ve karşısında ki adamla barışırlar. varoşlar da bir gece sokağa çıkıp, hiç tanımadığım bir adamla yumruk yumruğa kavga etmiş ve aynı adamla sigara içmiştim birkaç dakika sonra.o gece burnum kırılmıştı. fakat ne bir acı hissediyor ne de pişmanlık duyuyordum. kavgalarımın sebebi ise pek belli olmuyordu. yani iğrenç bir adam değildim fakat kavga etmek hoşuma gidiyordu. şimdiler de bu olayın bir tadı kalmadı ve eskisi kadar zevk vermiyor. eskiden kavga ettikten sonra ertesi gün kavga ettiğin adamla aynı bankta uyandığın olurdu.ben,on yedi yaşıma kadar üzerimde bıçak taşıdığımı hatırlamıyorum ki sokaklar da uyuyordum. şimdiler de herkesin belinde bir silah var.bir kavga edilir ve eğer çok ağır bir sebep yoksa ortada ertesi güne yansımazdı olay. şimdiler de ise bir kavga ediliyor ve ertesi gün daha fazla kişi eşliğinde insanlar tekrar kavga ediyor.bar da biramı çalan adamlarla dahi kavga etmeyip ;
    bir daha ki sefere sen ısmarlarsın. diyordum.şimdiler de ise omuz atma yüzünden kavga ediyor insanlar.
    ./.
    bir defasında dört bira içip hafif sarhoş bir şekilde evime gidiyordum. saat üç civarında bir serseri önümü kesip kolumda ki ucuz saati istemişti. bunu neden yaptığını hala anlayamıyordum. saati pahali sandığı için olabilir fakat hiçte öyle bir saat gibi durmuyordu. bende doğal olara istediğini yapmadım.ben on sekiz o ise en fazla on beş yaşındaydı. omuzundan tutup onu yola ittim ve yoluma devam ettim. birkaç adım sonra üzerime doğru koştuğunu ve bana arkamdan vuracağını hissetmiştim. anlaşıldı dedim kendime, kavga etmem gerekiyor. arkamı döndüğüm an da bana bir yumruk attım. çocuk,çok çelimsiz ve çirozdu.ben ise yaptığım ağır işlerden dolayı bir iri kıyım olup çıkmıştım. attığı yumruk beni yerimden dahi kımıldatmamıştı ki hafif sarhoştum. attığı yumruğun işe yaramadığını anlayınca bir an durdu ve sanırım kaçmayı düşündü. ancak bunu gururuna yedirememiş olacak ki,olduğu yerde durdu. üzerine doğru yürüyüm omuzumun üzerine yüklenip tüm gücümle sağına bir yumruk indirdim.ne oldu biliyor musunuz ? bayıldı. evet,yere düşüp bir daha kalkamadı. alkolün de verdiği duygu ile öldüğünü düşünüp yanına gittim ve nabzının atıp atmadığına baktım. evet,hala yaşıyordu fakat sabaha kadar uyanamazdı sanırım. arkamı dönüp gidiyordum ki durdum ve cebimden sigaramı çıkardım. yanına gidip dudaklarının arasına bıraktım bir sigara bıraktım. merak ettiğim şey şu ki sabah uyandığında bana verdiğim sigara için teşekkür etmiş midir ?
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster