Annem Sanırım birine çarptık! dedi. Neler olduğunu beynim idrak edemiyordu. Babam Ben şimdi inip arabadan bakacağım. Bekleyin. dedi

Babam dışarı çıkıp üzgün bir suratla geri döndü. Lanet olsun neler oluyordu? Çocuklar bir köpeğe çarpmışız. Ölmüş. dedi. Babama ne kadar köpeği gömmemiz gerektiğini söylesem de acelemiz olduğunu söyledi ve orada bıraktı. Daha sonra ise yolumuza devam ettik. Olanların hepsinin şaka gibi olduğunu düşünüyordum. Trivela'nın kaybolması sonra ise köpeğe çarpmamız. Tatil gerçekten çok tuhaf başladı.

Kıvrımlı yollardan dağların arasından geçerek küçük bir kasabaya vardık. Bu kasaba çok sessiz terkedilmiş gibi duruyordu. Saat 4 civarı babam sırtının ağırdığını ve mola vereceğimizi söyledi. Arabayı bir kenara çektik. Annem Biraz hava alın çocuklar ama sakın uzaklaşmayın kaybolursunuz. dedi. Ben kardeşimi alıp dışarı çıktım. Hava çok serindi ve aynı zamanda çok karanlıktı. Etrafıma bakındım. Etrafta hiç ev yoktu. Bu nasıl bir kasabaydı? Birden ileriden bir ses duydum Beni kurtarın! Evet, bu ses kulağımda yankılanıyordu. Hep bu ses geliyordu. Beni lütfen kurtarın. O sizide öldürecek! Hemen koşarak geri döndük. Bu olayı annemle babama anlattığımda uyurken zütümün açıkta kaldığını söylediler. Üff ama ben duydum o sesi. işin ilginç kısmı kardeşim bu sesi duymamış.

Olayın çok üstünde durmadan arabaya bindim ve yolculuğumuza devam ettik.
iki üç saat uyudum. Uyandığımda hava aydınlanmıştı. O ürkütücü karanlık gitmişti. Rahatlamıştım açıkçası. Babam yolu yarıladığımızı söyledi.

Bir saat geçti ve yola aynı hızla devam ediyoduk. Babam yolu kaybetti. Salak mıdır nedir adam yazlığa giderken yolu kaybediyor. Hemde böyle ıssız yerde. Daha sonra babam daha demin küçük bir evin önünden geçtiğimizi ''Oraya gidip yolu tarif etmesini istiyeceğimizi söyledi. Galiba ben o zaman uyuya kalmışım. Çünkü öyle bir ev görmedim. Geriye doğru dönüyorduk. Acaba o evde biri yaşıyor muydu?