-
1.
+1Tezgahtar acı içinde yerden kalkıp
arkasını döndüğünde Cezmi Baba ile göz göze gelmiş ve onun gözlerini
gördüğünde korkudan bildiği bütün duaları okuyarak Cezmi Baba’nın
üzerine atlamıştı. Garsonun kolunu havluyla saran Selim ise arkadaşlarına
polise ve ambulansa telefon etmelerini söylüyordu. Yerde yatan garsondan
gelen homurtular ise bir anda dikkatini yine o yöne çevirmişti. Yerde yatan
garsonun gözleri değişmeye, cildinin rengi ise solmaya başlamıştı. Cezmi
Baba ile boğuşan tezgahtar ise galip gelmiş ve Cezmi Baba’nın ellerini
boynundan çıkardığı kravat ile bağlamıştı.
- Lan oğlum bu garsona da bir şeyler oluyor. Aradınız mı polisle ambulansı?
- Hiçbiri cevap vermiyor, sürekli meşgul çalıyor.
- Ne yapacağız oğlum?
- Hadi kalk gidelim bir an evvel, sokarım böyle işe be, 40 yılda bir dışarı
çıkıyoruz başımıza gelenlere bak.iki arkadaş hızla kapıya yönelmişler ve kapıyı açmalarıyla iki kişinin üzerlerine
atlamaları bir olmuştu. iki arkadaş saldırganlarla boğuşuyorlardı ama kendilerine
saldıranlar Cezmi Baba gibi tüy giblet değil oldukça iri yarılardı ve Selim’in
arkadaşları vücutlarının birkaç yerinden ısırılmışlardı bile, bu arada Cezmi Baba’nın
sırtında oturan tezgahtar da garsondakine benzer değişimler yaşamaya başlamıştı.
Arkadaşlarına yardım etmek isteyen Selim iki saldırganın daha içeriye girdiğini
görünce, tuvalete gittiğinde gördüğü arka çıkışa doğru koşmaya başlamıştıSelim
olanlara inanamıyor ve var gücüyle koşuyordu. Önce etraftan yardım bulup
arkadaşlarını kurtarmayı düşünmüştü ama zaten tenha olan sokaklarda gördüğü
birkaç kişide içerdeki saldırganlara benziyordu
başlık yok! burası bom boş!