-
1.
-1Bavulumu peşimden sürükleyerek hızla malikaneye yöneldim. Geldiğimden beri feci bir yağmur vardı. Ve bu dağ başına çıkması için taksiciye yüklü bir miktar para vermek zorunda kalmıştım. Babamın deyimiyle bayılmıştım.
Heybetli malikaneye bir de alıcı gözle baktım. Ve almak isteyeceğim son ev bile olmadığına karar verdim. Evin sol kanadını sarmaşıklar kaplamıştı. Sağ kanadını ise devasa bir meşe ağacı gölgeliyordu. Gündüz gözü ile bu kadar korkunç gözükebiliyorsa gece vakti nasıl gözüktüğünü düşünmek dahi istemiyordum.
Ama buraya gelip burada yaşamak için yeterli sebeplerim vardı. Örneğin çekirdek almaya gittiğiniz marketin çıkışında hayaletler tarafından saldırıya uğruyorsanız bulunduğunuz yerden kaçmak için çok fazla sebebiniz oluyordu.
Ya da babanız bir zoolog ise zaten sizi Dünyanın yarısını gezdirmiş oluyordu.
Ya da manyak bir anneniz varsa evden çok uzakta vakit geçiriyordunuz.
Ama en güzel kısmı akşam ezanından önce eve gelmeniz için bir adet tonton babaanne hali hazırda bekliyor olurdu.
Sanırım babaannemi özledim. Neyse. Şimdi ki pozisyonuma dönersem, artık eve girmezsem zatürre olmam işten bile değildi. Gözümün önündeki kıvrılmış saçı geriye doğru itip zile bastım. Kısa bir süre sonra kapı ağır ağır sanki daha ne kadar gıcırdayabilirim dercesine açıldı.
başlık yok! burası bom boş!