Hemen anlatayım.

Ben bir asansör şirketinde çalışıyorum okul öncesi harçlık için.

Yine bugün bir inşaata gittik.
Ray kapılarını atacaz.

Neyse attık falan öğlen oldu yemeğe gidecez bizim elemanları bekliyoruz gelsin arabayla bizi alsın.

O sıra hemen kapının önünde bir sokak köpeği cinsini pek bilmiyorum sarı renginde tüyleri olan kısa birşey işte.

Neyse orda beklerken içecek birşey almaya gittim. su ice tea falan alıp hemen gelcem hava çok sıcak.

işte girdim bakkala aldım 1 tane ustama su kendimede ice tea geliyorum sonra aklıma o köpek geldi geri girdim bakkala.

1 tane ekmek aldım çıktım.

Suyu ustama verdim, yarısını içti gerisini köşeye bıraktı.
Bende aldım suyu döktüm bir kaba. içine ekmekleri dilim dilim yapıp attım.

Yanına koydum hepsini yedi. az bişey kaldı altında, sonra yanıma geldi bu sevdim işte. O ara bizimkiler geldi arabaya çağırdılar gittim.

Az biraz gittikten sonra arkamı döndüm öylesine baktım bizim köpek arabanın arkasından koşuyor.

Caddeye giremedi ama. Orda kaldı bizde başka bir işimiz çıktı öğleden sonra oraya gelmedik.

Ama o gün neyi öğrendim biliyormusunuz ?

Sadece bir yarım şişe su ve bir ekmekle size sonsuza kadar sadakat gösterecek bir varlığın var olabileceğini öğrendim.

Sonra birkaç dakika insanları düşündüm canımı dahi versem sadakat göstermezler bunlar dedim içimden.

Aslında biz bu kainatın sahibi olmadığımızı da öğrendim ben bugün. Burayı onlar hakediyor biz değil.
Biz sadece sömürüyoruz bu güzelim toprakları.