Oğuzhan da eve geldiğinde annesinin ölmüş bedenin yüzünü parçalayan küçük bir erkek çocuğu görmüş sokmuş ona meyve bıçağını defalarca meğerse kardeşiymiş.Oda benim kadar sinirli. Elinde kelebeği var. Mahallemize çok yeni taşınmışlar. Neyse çıktık evden. Artık öyle bir durumdaydık ki bizi gören deli kaçıyordu. Elimizde çakılar hışımla geziyorduk önümüze çıkan deli kaçıyordu yakalayıp hıncımızı alana kadar yumruklayıp sonra öldürüyorduk.Çok iyi anlaşmıştık oğuzla. Artık bir oyun gibi değişik hareketlere girişmiştik. Oğuzhan gitti deli arkası dönüktü dokundu ve sağına geçti. Deli sinirli bi şekilde döndüğünde tekmeyi çenesinin dibine koydum. Kafası dönünce oğuzhan osmanlı şamarını vurdu.Ölmüştü. Muhteşemdi.Omuz omuza değişik fantezilerle delileri avlayarak her yeri geziyorduk.1-2 günün sonunda mahallede deli kalmamıştı. Mahallede ses de yoktu. Demek ki bizimkiler ya aşşağı mahallede ya yukarı mahallede ya da hiç tahmin edemeyeceğimiz şehrin bir köşesinde olabilirdi.