0
Uzun süredir çalıştığım okulda kelimenin tam manasıyla insanın aklını başından alabilecek çelicilikte esmer bir öğretmen arkadaşım vardı;Fakat ne yazık ki evli ve bir çocuğu olan Tülin sadece heyecanlı hayalleri süsleyen uzak bir zevk ögesi olabilmişti benim için. Giydiği dar pantolonlar uzun bacaklarını tüm güzelliğiyle sergilerken kıyafetinde mutlaka dekolte detaylar bulabilirdiniz. Hele diz seviyesindeki eteklerindeki küçük yırtmaçlar otururken kendisine ,acaba bilerek mi yapıyor diye düşünürdüm hep, verdiği ciksi hava ağzınızı kuruturdu.
Beraber gittiğimiz temel bilgisayar kullanımı seminerinde Tülin�le yan yana oturma şansını yakaladım seminer oldukça uzun sürdüğünden ve zaten bildiğimiz konular anlatıldığından değişik konularda kısık sesle sohbet edebiliyorduk.Ben bu arada internetteki şakacı sitelerden karikatürler bulup ona gösteriyordum � Hangi siteden buluyosun bunları Kemal ?� diye sorunca sitenin adını verdim Tülin kendi bilgisayarından siteye girdi ve imleci karikatür kategorileri üzerinde dolaştırmaya başladı. Siyaset, spor,meslekler derken ciks başlığı üzerinde imleci bir süre bekletti.Bu arada onun ekranına baktığımı açıkça görüyordu. O kısa an içinde beynimle penisim yer değiştirmişti sanki. Aman Tanrım Tülin bu başlığı tıklamaz mı hem bu merak ve isteğin heyecanı hem de çevredeki pc�lerde çalışanların Tülin�in ekranını görebileceği korkusu ve kıskançlığıyla ( nedense ? ) allak bullak olmuştum. Biraz tebessüm ederek � Ne yapıyorsun şimdi millet görecek � dedim. �Ne var ki bunda karikatür komik işte baksana �diyince tamamen havaya girdim artık. Küçük karikatür resimlerinin üzerine sırayla tıklıyor resimleri büyütüp gösteriyordu.�Ne var ki bunda � demesine rağmen ekranını ikimiz dışında kimsenin göremeyeceği şekilde çevirmişti. ilk resimde tezgahtaki sosisler arasına kendi penisini koymuş kasap ,bayan müşteriye �Bunu tavsiye ederim � diyordu. ikinci seçtiğinde yatakta sevişen çiftlerden bayan �oh ay ıh harikasın hasan pardon hakkı pardon Hüseyin �� Benim yanaklarıma adeta ateş basmıştı ama Tülin her seferinde erotikten ferregrafiğe doğru ilerleyen karikatürleri kıkırdaya kıkırdaya göstermeye devam ediyordu.Bu arada dizinin küçük dokunuşları ve �şuna bak ay şu çok komik � diye kulağıma yaklaşıp fısıldamaları bende harareti tavan yapmıştı. Mastürmasyonlarımın değişmez kadını Tülin bana resmen erotik kur yapıyordu.Son gösterdiği resim ise tam bir bitiriş hamlesi oldu.bu karikatürde komik hiçbir yön yoktu. Adam kadını köpek pozisyonunda becerirken damarlı boynunu iyice germiş kurt gibi uluyordu. � Bunda espiri ne � diye sordum.� Komik diil ama çok güzelmiş�dedi
Seminerin sonunda Tülin�le bayağı ahbap olduk. Hatta ben acaba anlattığım olayda herhangi bir acayiplik yok da be mi abartıyorum diye düşünmeye başlamıştım. Sonuçta Tülin evli bir insandı. Üstelik dört yaşında bir kızı vardı. Anlayacağınız Bendeki Tülin takıntısı tam bir bulmacaya dönüştü Bir Cuma akşamı okul çıkışı Tülin � hafta sonu ne yapıyosun� dedi �hiç� cevabını verince �O zaman cumartesi akşam seni yemeğe bekliyoruz ,işim yok dedin sakın yan çizme ! � deyince büyük bir merak biraz da gizli bir sevinç kaplamıştı içimi.Hem Cumartesiyi iple çekiyor hem de � Ulan amma adisin; kadın seni evine davet etti ,incelik olsun diye senin aklın nerede .� diyordum. Neyse Cumartesi akşam telefonda adresi aldıktan sonra elimde bir kilo fıstıklı baklava Tülin�in kapısını çaldım. Eşi Emin�le birlikte beni çok içten bir şekilde karşıladılar. Tülin ilk üç düğmesi açık dar beyaz bir gömlek çok ince ( şöyle saten gibi bi şey ) dizinin biraz üstünde bir etekle o güne kadar görmediğim yürüyen bir afrodizyak olmuştu. Eşi Emin ise hafif tombul gözlüklü konuşkan bir tıptı. Hatta zevzekçe sözlerinden ötürü Tülin tarafından birkaç kez azarlandı o gece.Bu azar karşısında en ufak tepki vermeyişi dikkatim çekmişti doğrusu.� Emin böyledir işte, a benim salakcığım � gibi cümleleri hiç çekinmeden bir yabancının yanında sarf edebiliyordu Tülin .Kızlarını sorduğumda Emin� Bu gece için anneme yolladık � dedi.
Pasta çay servisini biz Tülin�le otururken emin yapıyordu.Üstelik teşekkür alacağına terslenerek karşılık buluyordu. Getirdiğim baklavalardan birini yedikten sonra Tülin �Bu baklava şimdi acayip kuvvet verir di mi Kemal ?� demesin mi .Bakışı ve ağzının şekli kastettiği imayı o kadar açık kılıyordu ki Tülin�in kocasının yanında gösterdiği bu cürrete şaştım kaldım. � ama sen boşuna yiyip de ziyan etme Emin sen de işe yaramaz � deyip isterik bir kahkaha patlatınca artık ipler kopmuştu. Emin �Tülin misafirimizin yanında lütfen böyle konuşma � � Gerçekleri söylüyorum Kemal yabancı mı yetersiz olduğunu kendinde biliyorsun. Sana mahallende bile kız Emin derlermiş,sen anlatmıştın unuttun mu ? �
Tümünü Göster