Part-42

ablam karşımdaydı beni beklemiş uyumamıştı enişteye sinirli bir bakış attım ablam da içeri geç dedi ve gitti (gitmeseydi boğazlardım) ablamla bahçede
yürümeye başladık
ab. Oder tamam birşey olmayacak hadi siz gençsiniz yapmışsınız birşey zaten ciddisiniz de mi
o. evet abla ciddiyiz zaten olmasak Almanya da işimizi görürdük, bizim ilişkimiz öyle saman alevi gibi değil birden bitmez biz uzun zamanlı düşünüyoruz
ab. {tamam tamam elini omzuma attı [benimle nerdeyse aynı boydaydı (topuklu giyince geçiyordu bile)] bahçedeki çardağın basamağına oturduk (bu arada ben eve
doğru bakıyordum enişte de pencereden bizi izliyordu) kafamı aşşağı doğru çekti kucağına koydu ve saçımla oynamaya başladı (beni küçükken de böyle severdi)}
tamam tamam birşey demiyorum bana da kızmayacaksın de mi, ben seninleyim canım. bu gün annemi ikna edip hamama zütürtmücem kızı
o. (işte duymak istediğim cümle buydu bu cümle planımın boşuna olmadığını da kanıtlamıştı) abla hakkını nasıl ödeyeceğim ya
ab. (saçımı çekti) sadece kızı mutlu et sakın bırakma tamam mı bırakırsan hakkımı helal etmem (bu sefer de öpmüştü)
o. abla çok teşekkür ederim hadi kalkalım
ab. hayır dur (kafamı sabitlemişti)
sabah ezanını bekledim ama okunmadı (babamlar kalkkardı biz de içeri gireriz diye düşünüyordum) biz de hiç pozisyonumuzu bozmadan güneş çıkana kadar öyle
bekledik konuştuk bazen de sadece sustuk..
uzun zamandır (ergenliğimin 1 ve ya 2. senesinden sonra) kaybettiğim ablamı yine bumuştum onun kucağında kendimden geçiyordum çocukluğuma dönüyordum...
sabahın soğuğu bizi içeri girmeye zorladı ablamın uykusu hiç yoktu ben ise uykusuzluktan zombi gibiydim artık, ablam hemen kahvaltı hazırlamaya başladı
ve Leonie geldi... ablama bir kalça hareketiyle sessiz olmasını işaret ettim o da sanane dermiş gibi çimcik atmıştı bana sonra da gülüştük
Leo. ne oldu neye gülüyorsunuz öyle
o. özel birşey değil bi anımız aklıma geldi ona güldük
ab. evet ben halil in kirli çamaşırlarını saklamıştım (gönderme yaptığı çok belliydi ama Leonie anlamamıştı tabi)
o. ya evet çocukluk işte ne saçma şakalarımız varmış (ablama delici bir bakış)
ab. evet
Leo. ne yapıcaksınız yemeğe
ab. bu gün menemen düşünüyorum babam da çok sever sen de denemelisin
Leo. ben yapabilir miyim
ab. önceden hiç yapmış mıydın
Leo. denemiş olurum (bana doğru gülümsedi ve gözlerini manalı manalı kıstı) güzel yemek yaparım
ab. yaaa iyi o zaman aşçı sensin bugün

kokuyu duyan uyanıyordu ben bile uykusuzluğu yenmiştim önce enişte uyandı ve masaya oturdu hemen, sonra annem ve babam derken 2 velet ve Jonathan, en son da
amcam geldi
herkez yemeği bekliyordu bu arada amcamla babam yan yana oturuyorlardı gerçekten de barışmışlardı Jonathan la eniştem yakın gibiydi 2 veledi kimse
iplemiyordu masada, amcam da onlara günaydın demese çocukalar görünmezliğini ilan edbilirdi
herkez kokuyu içine çekerken ablam mutfaktan geldi
an. e getirsene menemeni yakıcaksın
ab. ben yapmadım ki (babam o zaman kim yapıyo gibi bir bakış attı) gelinin yapıyor (bana bakmıştı bu arada)
annem de bana bakmıştı yüzüm kızardı biraz kafamı aşağı eğdim
Leonie içeriden geldi elinde koca tava vardı herkeze dağıttı (babama özellikle fazla koydu) ve herkez yumuldu yemeğe..
çok güzeldi be bir kızın şu ana kadar yaptığı her yemeği sevmiştim (patlıcanı saymıyorum) yemek yaparken içine gerçekten tutkusunu koyuyordu..