Duştan sonra akşama doğru çıktık dışarıya. Uzunyalı da kol kola gezerken 2 kız turist. Çok yakışıyorsunuz fotoğraf çektirebilirmiyiz falan dediler. Akşama da bara gidelim dediler olur dedik. 00.30 gibi üstümüzü giyinip yanlarına gittik. Yanlarında 2 erkek vardı. Girdik bara. Melisi almıcaklardı ama barın sahibi teyzemin tanıdığı olduğu için sıkıntı çıkmadı. Gittik üst kata. Hem içip hem dans etmeye başladık. Bir süre sonra şu 2 muallaktan biri melise yanaşmaya başladı. Meliste birşey olmasın diye belli etmiyor. En son göz ucuyla yakaladım melisi ellemeye çalışıyor ve kulaklarına birşey söylüyordu. Sarhoş kafayla elimdeki şişeyi adamın kafasına geçirdim. Ama sonraki yumruğu atamadan bodyguard abicikler bizi dışarıya aldı. Bizde Melisle kafa güzel eve döndük.

Sabah uyandığımda melis daha uyuyordu. Bende çıktım kahvaltılık birşeyler almaya. Atladım motora sarıyer böğrekçisi varmış oraya gittim. Not... Marmariste teyzemin motoru. Eve gittiğimde melis hala uyuyordu. Sofrayı hazırlayıp kaldırmaya gittim.

Ben- Melis ... Melis kahvaltı hazır aşkım kalk hadi.

Iğf gibisinden bi ses çıkardı. Sonra yavaşça açtı gözlerini başını tuttu.

Melis- Başım çok kötü.

Ben- Elini yüzünü yıka. Kahvaltıdan sonra da kahve içeriz.

Melis- Tamam canım hazırlayayım şimdi.

Ben- Hazırladım ben.

Melis- Bitanesin.

Dedi öptü yanağımdan. Geldi karşılıklı yemek yiyoruz.

Melis- Dün konusunda özür dilerim.

Ben- Sen neden özür diliyorsun ?

Melis- Eğer ben hemen sana söyleseydim de gitseydik hiç olay çıkmayacaktı.

Ben- Düşünme sen bunları. Ben özür dilerim bugün sahibinden.

Melis- Tamam canım.

Beyler kusura bakmayın partları yeni atmaya başladım. Nedeni de şuanlık size açıklayamayacağım olaylar. Hikaye bitiminde anlarsınız...