/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    0
    Part-32

    her günüm biraz korkuyla geçiyordu ama hala babamı aramamıştım (konuşmak istemiyordum ya konuşacak çok şey olduğundan ya da susmak zorunda kalacağımdan)
    Cuma ya kadar her günümü Leonie yle son günümmüş gibi yaşadım saat sabah 9-10 da alıp saat akşam 12 lere kadar dışarılarda geziniyorduk her gün
    ona birşeyler alıyordum, her gün yeni yerler keşfediyorduk (en iyi dondurmacının mekanı, en iyi makarna yapılan yer, en iyi restaurant vb..) ama o 3-4 günde
    minik öpüşmelerimiz dışında hiçbir hareket yapmadık birbirimize (onu alıştırmaya çalışıyordum) 2-3 yemek yapmayı öğrenmişti (kendisi hayatında sadece
    makarna, yumurta ve pasta&tatlılar haricinde yemek yapmayı bilmiyordu) ki kendisi önceden hiç sıcak ana yemekler yapmamıştı ya da sulu yemekler
    Perşembe gecesi beni evine çağırdı..
    amcamı da çağırmıştı ama amcamın işleri vardı (hala ne iş yaptığını sormamıştım lan) yoldan geçerken bir çiçekçiye uğrayıp gül aldım ve eve doğru yol aldım
    evde babası ve kardeşleri vardı abisini görmedim (görmek istemiyordum da zaten Noah bana hep soğuk davranırdı) Leonie ye çiçekleri verdim ve öpücüğümü aldım
    öpüşürken gözüm açıktı (garip bir duygu denemenizi çok önermiyorum ama karşıdaki insanınki de açıksa güzel olabilir) arkasına bakıyordum babası felan yoktu
    rahatça öpüştük ve 2. kata çıktık, Leonie çok güzel bir sofra hazırlamıştı babası baş köşede kardeşleri 2 yanındaydı yanağımdan öpüp mutfağa gitti giderken
    gülümsüyordu ve bilerek biraz kıvırtmıştı babasına baktım öpmesine birşey demedi karşısını gösterdi ve diğer başköşeye de ben oturmuştum
    Jon. kızım ilk defa mutfağa girdi (kahkaha attı) umarım zehirlenmeyiz
    gülümsedim ben onun elinden ne olsa yerdim bee (ama diyemedim hala babasından çekiniyordum)
    biraz amcam nerde diye konuşarak 2-3dk geçirdik ve sonunda Leonie geldi biraz terlemişti heyecanlıydı elleri titriyordu biraz heyecanlanmasına sevinmiştim
    açıkcası ciddiye almıştı söylediklerimi.
    ilk olarak çorba servis etti; domates çorbası ve yanında kıtır ekmek vardı açıkcası böyle bir performans beklemiyordum çok güzel yapmıştı çorbayı ama
    sanki tuz yerine şeker kullanmıştı tatlı olmuştu (aynı onun gibi) ama afiyetle yedim..
    babası da böyle birşey beklemiyormuş gibiydi çorbayı öve öve bitiremedi ben de en az onun kadar söylemeyi isterdim ama biraz utanç biraz korkuyla 2-3
    cümleyle çok güzel yaptığını ve devdıbını beklediğimi söylemiştim bu ona yetmişti içeri tekrar gülümseyerek gitti bu arada kardeşleri beni süzüyordu
    eminim g.tüne bakıp bakmadığımı izliyorlardı normalde bakacaktım çünkü benim için kıvırıyordu (büyük bir çaba harcıyordu gerçekten) ama ben de çocukları
    izlemeye karar verdim siz hayırdır tarzında onlara bakıyordum onlar da kafalarını öne aldılar ve aşağı bakmaya başladılar
    Leonie tabaklarımızı almaya geldi yanında da büyükçe bir tencere vardı pilav koydu ve içeri gitti, yine benim için kıvırtmayı unutmamıştı, sonra büyükçe
    bir borcamda 4-5 karnıyarık vardı onları da koydu ve masaya oturdu, üstündeki tek parça kırmızı etekli giysisi biraz havalandı ve bacakları açıldı göz
    ucuyla bakmıştım farketmişti hatta belki bilerek havalandırmıştı yüzüme bakıp gülümsedi, masadaki herkez bana bakıyordu ama Leonie aşkla, babası merakla
    kardeşleri de nefret diye tanımlayabileceğim tarzda bakıyordu. ben de diğerlerini görmüyomuş gibi yapıp Leonie nin ellerine baktım (titriyordu hala)
    patlıcanı bir çatal darbesiyle yardım ve biraz pilavla ağzıma zütürdüm.. başta salçanın yoğun tadını aldım pilavla birlikte salçalı sos en sevdiğim
    birleşimlerdendi ama sonra patlıcanın tadı ağzıma geldi, çiğdi patlıcan patlıcanın çiğ tüketilmesi insanı zehirleyebilirdi ama kızı da üzmemeliydim
    bardağımdaki tüm suyu tek dikişte bitirdim hemen bir bardak su istedim (ailesi garipsemişti yaptığım bu hareketi ama aslında onları kurtarıyordum) Leonie
    de hemen kalkıp mutfağa gitti hemen uyarmalıydım 'durun yemeyin patlıcan çiğ' hepsi suratıma bakıyordu 'patlıcan çiğ yemeyin içini yiyin dışını bırakın
    çiğ patlıcan yenmez zehirlenirsiniz' babası tamamdır işareti yapıp arkadan bir çöp tenekesi çıkardı ve hepsi sırayla patlıcanlarının yarısını kesip içine
    attı onlar hazırlıklıydı ben de tam kesip atacakken Leonie geldi benim patlıcanım duruyodu onlarınki yarım yamalak da olsa yenmişti kızın tabağında da vardı
    ona da yedirtmemeliydim saçma bir fikirdi ama aklıma anca o geldi
    o. kardeşin patlıcanına hep tuz attı sakın yeme
    Jon. (çok iyi rol yapıyordu) yaaa tüm eğlenceyi bozdun
    Leo. (gülüyordu) (kardeşine bi çimdik attı) beni kandıramazsınn
    1- tamam denedik olmadı
    patlıcan yedirmedim sonunda ona ben de yediğimle kaldım 1-2 çatal almıştım ama neyse artık, pilav çok güzel olmuştu fakat yağsız süper tane tane ağza gelen
    bir pilavdı Leonie yeniden tabakları toplayıp içeri gitti..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster