Arabanın bagajını açtı iki tane büyük çanta vardı göbeği açık tişört altında gri eşofman. Tam zengin kadınların ben koca parası yiyiyorum diye bağırıyor işte. Neyse çantaları aldık çıkıyoruz. Asansörle çıkarken bu ikide bir bakıp bakıp gülüyor. Sonra konuşmaya başladı.

Serpil - Ece sadece arkadaşın dii mi?

Ben - Evet.

Serpil - Hmmm aranızda bişiler olmuş ama sanırım. Dedi. Ulan soksok sporlu kardeşim unutma bu kızlar aralarında her şeyi konuşuyor dikkat etmek lazım.

Ben - Evet. Dedim yine

Serpil - Neden az konuşuyorsun? dedi ki asansörün kapısı açıldı. indik. kapı eşiğinde dururken tam Serpil anahtarı çıkarıcaktı ki Ece kapıyı açtı.

Ece - Hadi nerdesiniz ya uyuyalım. dedi.

içerden hıırrsstıııık hıııırstıııık diye bi'ses geliyordu. Lan bu kadar taklit edebiliyorum anca klavyeden. Salona girdim voleybolcu kız bildiğin enfes giyinmişti. Pijama diye askılı tek parça bişi. Hatun mükemmel görünüyordu. Sinan öküzüyse hacı yeşili bermuda kaprisiyle iğrenç pembe lacoste tişörtüyle uyuyakalmış koltukta otururken. Zaten adamın vücut hatları yuvarlaktı amk. Yatsa da oturur gibi duruyordu.

Neyse Sinan'ı kaldırdım arkada bi'odaya zütürdük Ece'yle. Voleybolcu kız başka bi'odaya gitti. Serpil ben ve Ece kalmıştık. Serpil söze girdi.

Serpil - Siz ikiniz salonda mı yatıcaksınız? Bak yaramazlık yok. dedi iğrenç gülümsemesiyle. Serpil'i zor duyuyordum amk Sinan'ın huuuaaahhuuu huuuaaahuuu diye horlamayla anırma arasındaki sesi geliyordu. Amk her ortamda bi'şişman olmak zorunda mı?

Neyse Ece tam söze giricekti ki ben atladım sinir olmuştum ayrıca Ece'yi de zor durumda bırakması hoşuma gitmedi. Aşağılıkça bi'hareketti.

Ben - Oldu tabii anaokulu hocası gibi elimizden tutup masal oku bi'de. Yaramazlık yapsak da anlamazsın Dedim sakince ve gülümseyerek. Sinan'ın horlamasından bizi duyamazdı zaten amk heuheuehue.

Ece güldü baya buna Serpil'de cevap veremeyince güldü ve ben yatıyorum yarın erken kalkalım kahvaltıya gideriz dedi. Ben ikili Ece'de üçlü koltuğa uzandık o gidince.

Ben - iyi geceler. dedim

Ece - Hemen uyucak mısın? Konuşmaz mıyız biraz?

Ben - olur anlat bakalım.

Ece - Seni duymakta zorlanıyorum büyükanne dedi. Kırmızı başlıklı kız taklidi yaparak. Yavaş yavaş yanıma geldi. ve devam etti ; Yaramazlık yapsak duyulmaz mı cidden ? dedi. Yatay çizgili bi'tişört vardı üstünde. Altında penye dar bi'şort. yavaşça yanıma uzandı bana döndü elini gezdirmeye başladı pantolonumdan içeri soktu.

Ece - Sadece kendini bırak söz sorun olmıycam hayatında. Dedi ve aşağıya doğru inip çavuşun çığlıklarını dindirmek için öpmeye başladı.

içerden kapı sesi geldi. Durmadı devam etti. Bana baktı.

Ece - Bu gece daha uzun olucak. Dedi ve çok güzel gülüyordu amk. Sinan hala horluyordu. Ulan diyorum Kurumuş Kabak bitti Sinan'ın horlaması başladı.

Ece tişörtnü yavaşça çıkardı ellerimi göğsüne doğru zütürdü. Yorgunluktan ölüyordum amk. Devam ettim yine de. O sıra da Serpil içerden seslendi

Serpil - Eceee taatlıım bi'bakar mısın? (dıbına kodumun emekli biyoloji öğretmeni kılıklı karısı seni. Stomaların mı tıkandı ne oldu güneşe mi dönemedin bitkisel züt seni.)

Ece ayağa kalktı tişörtünü giydi. Ben gelene kadar sakın uyuma çok özledim senidedi. Göğüslerini öpmem için eğildi. Bekle yeni başlıyoruz daha dedi.

Hakkatten de yeni başlıyorduk amk. Bu gibişin sonu fena olucaktı. Bu arada Sinan'ın ses kesilmişti. galiba horlarken dudağını yuttu öküz gırtlağına doğru çekip dudağını boğdu kendini amk diye düşündüm. hakkatten de o dudak vücuttan ayrı hareket ediyordu kendini boğardı çok rahat eheuheueh...

içerden serpil ve Ece'nin sesleri biraz yüksek geliyordu duymak için su içme bahanesiyle mutfağa geçtim sessizce. Yakalanırsam su içmeye kalkmış olucaktım.

Hasgibtir lan duyduklarıma inanamadım...