-
1.
+3Ben - Sor bakalım. DedimTümünü Göster
Ece - Muhtemelen içerideki 4 hatundan biriyle takılıcaksın biliyorum. Duygusal olarak sana karşı bişi hissediyor muyum emin değilim. Ama lütfen hepsi takılmalık olsun yoksa gözümdeki karizman düşer aşık olursan eğer birine. Benim tanımadığım bi'kıza aşık ol olur mu? Dedi gülerek.
Hasgibtir rıfat abi dedim içimden. Hem doyumluk oyuncağım olsun istiyor. Hem de başkasına vermiyor. Eminim anaokulunda tüm oyuncakları milletten saklıyordun sen Ece. Bu ne kıskançlık. Gereksizdi ayrıca önemsemedim hiç ben de o yüzden. Sadece olur dedim.
Tam konuşma birmişti kapı çarpma sesi duyduk. Daire kapısının kapanma sesiydi. içeri gittik şu gibindirik 2 eleman ve 2 kız gitmişler evlerine. Çok iyi oldu Ece, Serpil ve voleybolcu kız kalmıştı geriye diye sevinirken, nefes alıp verirken elektirikli süpürge sesi çıkarabilen tek canlı Sinan'ın orda olduğunu gitmediğini farkettim. Ulan Sinan sen nası doğdun merak ediyorum anneciğin ne eziyet çekmiştir kadın. Sinan bana doğru döndü "Ne yesek kankam"dedi. Kankam diyen ağzına dilenciler şap atsın Sinan. Ne zaman konuşsa gülesim geliyor. Bazen Ece ve Sinan sevişiyo mudur lan diye düşünüp kafamda canlandırmaya çalışıyorum. Gülüyorum amk. Öyle bişi olsa kesin bu hıyar kızın üstünde uyuya kalırdı.
Neyse oturduk, Ece benden uzağa oturdu. Serpil bana bakarak konuşuyor ama ortaya konuşuyor güya.
Serpil- Evet ne yesek gençler salata mı yesek hafif bişiler yiyelim. Dedi.
Kızım hiç düşünmüyo musun? Sinan tarlayı yer, 40 dönüm araziyi yer yinr doymaz yeşillikle.
Sinan'da girdi söze kızın gözüne girecek ya hıyar ; "Olur ya ben de diyetteyim zate." Dedi. Seni doğarlen beslemeyi bıraksalar sen yine zayıflamazsın kardeşim.
Tamam dediler. Ben de Sinan'ın uyuzluğuna tantuni söyledim.
Voleybolcu kız, adını hatırlamıyorum akü kısaca V.K diyorum ara ara hatırlatırım yine unutmayasın diye soksok sporlu kardeşim.
Neyse V.K bana döndü ve ;
V.K - Eee kızlar çoktur şimdi etrafında radyocusun ya ondan diyorum severiz biz kızlar böyle gizemli şeyleri. Dedi.
Ben - Abartıcak bişi yok ya hu ama öyle takılıyorum işte. Diyerek mesajı vermiştim ki Ece bana bi'bakış attı. Öyle böyle değil.
Sanki "beni de mi gibip attın lan züt" der gibi baktı.
Ece ayağa kalktı. Bana doğru dönüp gülümsedi. Nası yüzünü bi'anda değiştiriyo olum bu kızlar. Anlamıyorum amk. Neyse döndü ve;
Ece - Hadi şunları atalım hem mutfağı toparlamama yardım et. Dedi. Ulan ev senin değil diye nası hayır diim. Sonuçta Serpil durun murun dese de mutfağa gittik Ece'yle. Sırf millet içinde bozmamak için sustum. Yürürken göz ucuyla Sinan'a baktım. Plastik salata kabının dibindeki suyu içiyordu ayı oğlu ayı. Ekmek soramadı tabii suyuna banmak için diyet yapıyormuş öküz. Kabı yememek için kendini zor tuttuğuna eminim.
Mutfağa gittim. Bi'yandan bişilerle uğraşıyo ben oturdum sigaramı yaktım. Ece'den hiç beklemediğim cümleler geliyordu.
Ece - Senden sonra bi'kere yattım bi'erkekle bi'daha istemedim. Aynı tadı alamadım. Tenlerimiz uymuyodu diye kandırdım kendimi. (Bu cümleyi de anlamam ten uyumu ne amk. Pastel boyamıyız biz karışamıyoruz tenimizle uymayan biri olursa) fark ettim ki seni unutamadım. Bi'kez daha mı yapsak? Belki son olur belki sonra sen istersin?
Bunları söylerken üzerime geliyordu yavaş yavaş. Gülerek. Hasgibtir olum kaç kurtar kendini bul bişi ve kaç derken kapıdan öhm öhm diye uyduruktan öksürük sesi geldi. Bi'baktım Serpil. işte bu kızım işte bu bana sakso çeksen o fincan ağzınla yine de şu anki kadar beni mutlu edemezdin. (Burnu fındık ağzı gayfe fincanı eheuheuh bilinçaltımı gibiim. Bu bilinç Sinan'ı tutuyor başka şeye yer kalmaması lazım amk ehuehuheuh)
Bize doğru gelip bi Ece'ye bi'bana baktı.
Serpil - Dışarı gelir misin arabamda bişi unuttum yalnız gitmeyr korkuyorum. Dedi. Bunu bana söyleyince Ece ben geliim senle diyecekti ki yer mi lan RedKit bunu. Ben gölgemden hızlı çakarım anlamazsın Ece'cim. Neyse hemen atladım gelirim diye.
Çıktık asansöre bindik otoparkta nereye koyduğunu utunca anahtarı alıp bastıp otomatiğine. Cilink cilink sesini ve ışığı aynı anda farkedip gittik. Arabaya yürüyoruz yakınımdan yürüyor iyice;
Serpil - Bakar mısın bi?
Baktım. Güldü hızlıca dudağımın kenarından öptü durdum. Gel tamam aramızda dedi. Arabaya doğru yürüdük.
Evet benim çavuş için yeni bi'güneş yolculuğu vaktiydi anlaşılan...
başlık yok! burası bom boş!