+10
KARA GÜN
Günler öyle böyle geçiyor. Yine herzaman ki gibi birgün tek farkı içim bu sefer daha sıkılmış bi durumda. Sabah biraz geç kalkıyorum geceden içtiğim için. işe geç kalmışım. Telefonumda geceden beridir 50 yi geçkin cevapsız arama. yarısı abim diğerleri akrabalarım. Şuan bunları yazarken ağlıyorum beyler. Kalbim küt küt çarpıyor çağrıları görünce. Birşey mi oldu diye? Hemen abimi arıyorum. Abim açıyor telefonu ağlıyaraktan. Abim yutkuna yutkuna konuşuyor. Abi ne oldu söyle bağıra bağıra. içim yanıyor. Sonra teyzem alıyor telefonu elinden. Annemin öldüğünü söylüyor. Sanki bir elektirik verilmiş gibi kaynar su başımdan aşağa kaynar su dökülmüş gibi kalbim titriyor. Haraket edemiyordum. Ne ağlayabiliyordum Kitlendim kaldım. Ama titrek sesimle bağırıyorum. Sesime kemal uyanıyor. Acil'e zütürüyor. Öyle böyle zar zor da olsa kendime geliyorum. Hiç durmadan ağlıyorum. Muğla'da çok yakın bir arkadaşımız sağolsun bizi Mersin'e zütürüyor arabasıyla. Yol boyunca gözümden yaş ekgib olmadı. Çok kötüydüm.