Yarın sabah 8 e doğru yüzümü yalamaya başladı ne var dedim koşturdu salona. Bende arkasından gittim maması bitmiş birde eve sıçmış. Evi temizledim. Sonra mamasını koydum. Taktım tasmayı yürüyüşe çıkardım. Ama yürüyemiyo da yan yan gidiyor. Öndeki ayaklar ileri. Arka taraf sola gidiyor. Yarım saat kadar dolaştırdım sıçmığını temizledim döndük eve. 9.30-10 gibi Melis mesaj attı geliyorum diye. Geldi kapıyı açmadan önce havlamaya başladı zaten tostos. Kapıyı açınca da

Ben- Hoşgel-

Melis- Annesinin kuzusu napıyomuuş

Dedi ve tostosun yanına gitti.

Bende kapadım kapıyı yanlarına gittim. Aldı tostosu kucağına.

Melis- Hoşbulduk canı-

Diyip öpücekti ki ayağını araya koydu tostos(kucağında ya bana doğru yaklaştığında karnımı ayağıyla ittirdi)

Melis- Aa babaya da hoşgeldin diyim ama.

Üzülme sesi gibi bir ses çıkardı it. Meliste bu seferlik öpmiyim onzaman dedi. Bende içimden sabır çekiyorum. Ne yavşak bir köpekti lan bu. Oturduk koltuğa.

Melis- Hakan tostosa arkadaş olsun diye kedi alalımmııı ?

Ben- Oldu. Sen bakmıyosun tabi sabaha kadar evin içine sıçmış.

Tostosa bakarak- Aa neden öyle yaptıın ? Dedi.

Melis- Ama suç bizde hayvanın kumu yokki.

Ben- Oldu bide kum alalım. Ben dolaştırıyorum onu kum alırsak hiç dışarı çıkmaz.

Melis kucağına oturtturdu tostosu. Ama cidden oturuyor pozisyonda oturtup elinden tuttu.

Ben- Beni şu hayvan kadar sevmedin be yaptığın şeye bak.

Melis- Ya hakan abartma. Köpeği mi kıskanıyosun. E tabi sevmicem oğlum o benim. Senin yerin ayrı onun yeri ayrı.

Yine asık suratlı oturdum koltuğa bakınıyorum tvye meliste tostosla oynaşıyor.

Ben- Ben duşa gidiyorum.

Melis- Tamam canım.