ertesi gün uyandığımda saat 11i bulmuştu. soluma döndüm aslı uyuyordu, sağıma çapaklı gözlerle bakarken emelin günaydın sesini duydum. günaydın dedim. bi sigara içelim mi dedi emel. tamam dedim çıktık balkona. sigaraları yaktık, nasıl hissediyosun dedi. bilmiyorum dedim.

-dün aslıyı çıplak gördün öyle mi?
-evet.
-ve onla sevişmedin?

oha!

emel sen nesin? ya beni ayakta giben zeki bi kız, yada bana gerçekten destek olmak isteyen zeki bi kız.

zeki olduğu konusunda bi anlaşalım.

emel öyle diyince burnumdan fııh diye bi ses çıktı

-hayır tabiki.
-neden?
-emel hala oyun mu oynuyosun dedim gülerek
gülümsedi
-hayır canım ciddiyim şuan
-yani daha 2. günüm, öf anla işte
-benle konuşurken kasmana gerek yok yağız. ciddiyim. her neyse bugün gezelim mi biraz

nasıl bi pgiboloji içinde olabileceğimi düşünebiliyor musun o an? emelle nasil konusacağım, nasıl davranacağım hakkında en ufak bi fikrim yoktu. her an böbreğimi alacak gibiydi