-1
Lan şunu da cevaplarsanız domalacam amk
arkadaş, gerçekten merak ediyorum acaba ben müslümanım diyenler kuranı türkçe olarak baştan sona okumuş mudur? eğer okuduysa yüce bir varlığın ödül olarak vaat ettiği şeylerin bırakın yüce bir varlığı sıradan bir insan için bile çok basit şeyler olduğunu farketmiş midir? bu kitabı bir insan yazsaydı emin olun aynı şeyleri vaat ederdi.
önce bir alıntı: zuhruf 34
"... evlerine gümüşten kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve altın süslemeler yapardık. bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir"
kim yazdıysa doğru söylemiş. altın sadece dünya hayatında paraya* dönüştürülebildiği için değerlidir. onun dışında kullanım alanı ve faydası çok kısıtlıdır. ona değer katan para olarak kullanılabilmesidir. haliyle paranın kullanılmadığı yerde hiçbir değeri yoktur.
şimdi gelelim o vaatlere:
- tahtlar (kehf 31)
- mücevherle süslü tahtlar (gaşiya 13)
- inciler (insan 21)
- altın bilezikler (hac 23)
- gümüş bilezikler (insan 21)
- altın tepsi ve kadehler (zuhruf 71)
- ipek giysiler (duhan 53)
- altından ırmak akan köşk (zümer 20)
•
şarap, süt ve süzme bal akan ırmak (muhafazid 15)
aaa, unutmadan bir de huri meselesi var. kuran özellikle dönemin koşullarını dikkate alırsak erkeklere yönelik yazıldığı için bunun kadınlar için bir karşılığı da yoktur. zaten kadın dediğin erkeğe hizmet edecek, çocuk doğuracak, itaat etmezse dövülebilecek, fazla ortalıkta görünmeyip örtünecek hizmetçidir. hukuki konularda ancak 2 kadının şahitliği 1 erkeğe denk gelir. ne deniyordu, cennet annelerin ayaklarının altındadır. ya anne olmayan kadınlar? neyse işte o vaatler:
- iri gözlü huri (tur 19)
- iri siyah gözlü huri (duhan 54)
•
çadırlara kapatılmış huri (rahman 72)
kapanışı da hoş bir örnekle yapalım:
nebe 31
"... şüphesiz allaha karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır."
•
göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler.