Oturma odasında çalışmaya başladık. Ben yine iyi gidiyorum espriler hareketler tam yerinde. Pelin çözemeyince gülüyor. Bu benim hoşuma gidiyor aynı zamanda beni tahrik de ediyor. Ben burdan rahatsız oldum dedi. Afallafım. Kızı kendimden soğuttuğumu düşündüm ki Abuzer’in odasına geçelim mi dedi. Hay hay dedim ama gözler, başka başka baktı bana. Ben bekledim Abuzer’e durumu anlatmış. Abuzer yanıma geldi ben odaya geçtim. Kapıyı kapattı. Her şey beklenildiği gibi gelişiyordu ama yanlış bi hareket yapmamalıydım.

Şeklimi bozmadan anlatmaya devam ettim. Annesi meyve getirdi. Pelin annesi sormadan açıkladı durumu. Annesi peki yavrum siz nasıl isterseniz dedi ve çıktı. Pelin yine elma soydu bana. Ben tabi komik olaylar anlatıyorum o arada. Tabi gözlerim Pelin’in göğüslerinde. Göleğin düğmelerinin arasından teni görünüyor yer yer. O elmaya bakarken kesiyorum onu. Aaa dedi annem peçete unutmuş. Kalktı ayağa kapıya yöneldi. Ben direk kalçalarına odaklandım. Mavi kota zor sığmışlar ve sağ sol sağ sol salınıyorlar. Kırıta kırıta yürüyor Pelin. Derin bir nefes aldım. Köşeyi dönerken bana bakacağını bildiğim için nota döndüm. Hemen geri geldi. işte peçetelerimiiz.

Meyveleri bitirip derse geri döndük. Pelin soruya bakarken ben çaktırmadan onu izliyordum. Sık sık saçlarıyla oynuyordu. BEneden hoşlandığı için mi yoksa soruyu çözemediği için mi bilmiyorum ama çok tatlı görünüyordu. Uff ya yoruldum ben dedi ama o kadar çekiciydi ki ses tonu. Tamam dedim ara verelim. Başladım yine komikli hikaye anlatmaya kahkaha attıkça ben uyarılıyorum. Bir yandan da sessiz sessiz diye uyarıyorum.
Anlatırken elimi bacağının üzerine koydum istemsizce. Ama sadece koydum. Bian bana baktı. Güldü. Bende güldüm. Ve elimi bacağına sürterek geri çektim. Çoğu zaman boşalırken almadığım hazzı o anda aldığımı farkettim.