-
26.
+2Cumartesi mutlu uyandım. Bunun sebebinin Pelin’e ders anlatmak mı ertesi sabah Eda’yı görecek olmam mı diye saatlerce düşündüm. Cevap bulamamış olmam mutluluğumu engellemedi. Hazırlanırken Pelin ve Eda’yla aynı anda mesajlaştım. iki konuşmanın tek farkı aşkım kelimesiydi. insan aynı anda iki kişiye aşık olabiliyor yada aşık olduğunu zannediyor. Traşımı oldum duşumu aldım jilet gibi giyindim. Düştüm yola. Dolmuşa verdiğim oara ogün koymadı bana. Bi baktım kapıdayım. Kapıyı açan Pelin.
Aman tanrım o nasıl bir güzellik. Bu kız nasıl yeni mezun liseden. O nasıl bir fizik. Dar mavi bir kot. Üzerinde kare desenli bir gömlek. Göğüsler fırlamamak için zor duruyor. Sade kolye üstten açılan iki düğmenin arasına sarkmış durumda. Saçlar toplanmış. Bu kex sıra bende. Günaydın Pelin. Günaydın Sancar. Bu kez el uzatmak yetmez. Sarılmalıyım dedim. Hiç teklemedim beyler. Tam bir playboy yada tam bir bin özgüveniyle sarıldım kıza. Oda hiç teklemedi. Hiç geri çevirmedi beni. Sırtını okşadım. Bu vücut dilinde sahiplenme seni özledim sana yakın biriyim anlamı taşıyor olabilir.
Dakikalarca sarılı kalmış olabiliriz. Ayrıldığımızda içeri davet etti beni. Ali Amca yine evde yok. Anne yine salonda ve Abuzer de dersinin başında. Hemen Abuzer’e koştum. 2 saat boyunca çalıştık. Yarın memlekete gideceğim diye Abzuer’in Pazar günkü dersini ektik. Pelin’in Pazar dersini de cumartesiye aldık.
başlık yok! burası bom boş!