-
1.
0Uğruna acı çektiğim, yalan
söylediğim, ihanet ettiğim, sırlarımı paylaştığım bütün
kadınların birleşiminden oluşan bir varlık duruyordu
karşımda. Yeşil, kahverengi, mavi, siyah, bal rengi
gözler şefkatle, kıskançlıkla, sevgiyle, düşmanlıkla,
aşkla bakıyordu bana. Tatlı bir baş dönmesi hissettim;
gözlerine biraz daha baksam düşecektim. Düşmemek
için bedenine futundum, dudakları dudaklarımın
hizasındaydı. Yan aralıktı, arasında durduğu güller
gibi mor renkli bir rujla boyanmıştı. Uzandım, gül
yapraklan gibi narin dudaklarına dudaklarımla
dokundum. Amansız bir gül kokusuyla sarmalandım.
Öpüşmenin tadını bilecek kadar çok kadınla
tanışmıştım; ince, dolgun dudaklılar, çilek ya da kara
üzüm renginde olanlar, ağzınızın içinde hoş bir koku
bırakanlar; sanki acıtmaktan korkarmışçasına
dokunanlar ve aklıma gelmeyen daha niceleri, ama
hiç duraksamadan söyleyebilirim ki, bu öpüşme o ana
kadar yaşadıklarımın hiçbirine benzemiyordu. Hemen
hınzırca gülümsemeyin; sözünü ettiğim baştan
çıkancı bir cinsel duygu değil. Bilinen anlamdaki
cinsellikten çok uzak bir şey. Dolgun, mor dudakları
ağzımın içinde yabanî bir dut gibi erimeye başlayıp da
bu sıvı kanıma kanşınca, ruhumun annmaya,
bedenimin yenilenmeye başladığını hissettim.
başlık yok! burası bom boş!