Fenerbahçe: 971
Beşiktaş: 944
Galatasaray: 877
Trabzonspor: 344

Evet beyler bu okuduklarınız ülkenin dört büyük futbol kulübünün an itibari ile borçları. Yunanistanla taşşak geçerken, asgari ücreti 1500 lira yapacağız diye seçim vaatleri duyarken biraz da kendi halimize üzülmemiz gerek. Dünyanın hiçbir (*) ülkesinde futbol diğer her şeyden üstte tutulmamış. Belki etnik olarak kültürel olarak eyvallah ama para olarak hep paralel gitmiş ülkenin ekonomik durumuna. Bi tek ispanya ve türkiyede durumlar böyle. Şimdi karşılaştıralım;

ispanya'da futbol denince: Real Madrid Barcelona Atletico Madrid Messi Ronaldo Neymar Suarez Bale Iniesta, milli takım şampiyonlar ligi ve dünya kupasında başarılar hatta bizim Arda.

Türkiye'de futbol denince: Silahlı saldırılar kırk yılda bir alınan 30 yaş üstü 'efsane' oyuncular vandalizm başkanların küfürleşmesi ve 15 yıl önce kazanılmış avrupa bazındaki iki başarı. (tabii bi de hepimizin hatırladığı dünya üçüncülüğü var)

Şimdi, hepimiz yeni formalarımızla selfie atıp hangi kulübün borcu daha az diye kafada hesap yaparken, dört büyüklerden en azı olan trabzonspor bile 344 milyon lira borçluyken biraz oturup düşünme vakti gelmiştir, neye önem vermemiz gerektiği hakkında. O futbolunu gözümüz parlayarak izlediğimiz Barcelona ve Real Madridin bile borçları bizim listedeki ilk ikiden az...

Neyse okuyup geçin, biz de hangimiz avrupada temsil edicez diye kendi takımımıza zütümüzle gülelim. Ama kendi halimize gülümsemeye devam edelim