+19
sustum, bişey diyemedim. ne denir ki huur çocuğuna. herkesin durumu iyi olmak zorunda mı sanki. geçtim kaleye. başladılar oynamaya. üzerime gelen şutların haricinde toplara uçmadım. çok da gibimde değildi zaten. maçta birbirlerine seslenmelerinden anladığım kadarıyla benle taşak geçen muallaknin adı volkandı. bi beş dakika daha kalede dikildikten sonra, volkan abi az oyuna gireyim mi dedim. ters ters baktı yenilmenin de yarattığı etkiyle. gir lan ama hatanı görürsem giberim seni dedi. oyuna girdim beyler. kendime tek güvendiğim konu futboldu zaten. küçüklükten alt yapım da vardı. çocukların hepsi maldı. bildiğin amerikan futbolu oynuyorlardı. üç dört gol atıp bi iki tane de asist yaptım. zil çaldı bu muallakler hala oynamaya devam etti. abi ben gidiyorum dedim gülüp yolladılar. sınıfa geldim kan ter içinde. çocuklar oo büyüklerle takılmaya başlamışız geyikleri çevirdi. güldüm geçtim hepsine. kızlar zaten ellerinde küçük aynalar iki de bir ağzına yüzüne bakıyorlar tipini gibtiklerim.
çıkış zili çaldı. ben dolmuşa bineceğim caddeye doğru yürürken iki üç tane kız yanımdan hızlıca geçerek önümde durdu. ortada ki Deryaydı, " sen şoför değil miydin ya niye yürüyosun " dedi. sonra gülme sesleri yükseldi. çok sinirlendim beyler. maçta ki muallaklerin kendi aralarında takılması tamam da bu huurya ne oluyordu? o sinirle kendimi tutamayıp," bazı huurlar yolu kapatıyor ben de ileriye parkettim " dedim.
Derya huursunun yüz ifadesini anlatabilmek isterdim binler. kimseden ses çıkmadı. öyle durup suratıma bakıyorlardı. yanlarından geçip yürümeye devam ettim. dolmuşa atlayıp eve döndüm