/i/Tespit

  1. 26.
    0
    Eski dünyanın yıkılmakta olduğu kavrandığında, Hıristiyan dini de eski dinlere baskın çıktı.
    18. yüzyılda aydınlanma düşünceleri Hıristiyan düşüncesini alt ettiğinde, feodal toplum, o
    dönemde devrimci olan burjuvaziye karşı ölüm kalım savaşı veriyordu. Vicdan ve din
    özgürlüğü, bilgi alanlarında serbest rekabetin egemenliğini dile getirmekteydi yalnızca.
    "Ama", denecektir, "dinsel, ahlaksal, felsefi, politik, hukuksal vb. düşünceler, tarihsel gelişim
    içinde elbet değişim geçirmiş olmakla birlikte, din, ahlak, felsefe, politika, hukuk, bu
    değişimde hep kalmıştır.
    Dahası, her toplumsal durum için ortak olan, özgürlük, adalet vb. ebedi hakikatler vardır.
    Oysa komünizm, ebedi hakikatleri ortadan kaldırıyor, dini, ahlakı, yeniden biçimlemek yerine
    düpedüz kaldırıyor, yani bugüne kadarki tarihsel gelişimlere ters düşüyor."
    Bu suçlamanın özü nedir? Tüm bugüne kadarki toplum, değişik evrelerde değişik biçimler
    gösteren sınıf karşıtlıkları içinde devinmiştir.
    Ama hangi biçimi almış olursa olsun, toplumun bir kesiminin öteki kesim tarafından
    sömürülmesi, geçen yüzyılların tümünde ortak olan bir gerçekliktir. O halde tüm çeşitliliklere
    ve farklılıklara karşın o yüzyılların hepsindeki toplumsal bilincin, ancak sınıf karşıtlıkları
    toptan yok olunca tam olarak çözülebilecek belli ortak biçimler içinde devinmesine hiç
    şaşmamalı.
    Komünist devrim, geçmişten gelen mülkiyet ilişkilerinin en kökten koparılışıdır; onun gelişim
    sürecinde geçmişten gelen fikirlerle de en kökten bir kopuş olmasına hiç şaşmamalı.
    Neyse, burjuvazinin komünizme karşı yönelttiği suçlamaları bırakalım bir yana.
    Yukarıda gördük ki, işçi devriminde ilk atılacak adım, proletaryanın egemen sınıf konumuna
    yükselmesidir, demokrasinin mücadeleyle kazanılmasıdır.
    Proletarya, kendi siyasal egemenliğini, tüm sermayenin adım adım burjuvazinin elinden
    koparılmasına, tüm üretim araçlarının devlet elinde, yani egemen sınıf olarak örgütlenmiş
    proletarya elinde yoğunlaştırılmasına ve üretici güçleri büyüklüğünün olabildiğince hızla
    artırılmasına kullanacaktır.
    Bu ise ilk aşamada kuşkusuz ancak mülkiyet hakkına ve burjuva üretim ilişkilerine despotça
    el atmak yoluyla olur, yani ekonomik açıdan yetersiz ve geçici de görünse hareketin süreci
    içinde kendini aşan ve bütün bir üretim tarzının dönüştürülmesinin aracı olan bu vazgeçilmez
    önlemler yoluyla olur.
    Bu önlemler kuşkusuz her ülkeye göre değişik olacaktır.
    Ama en gelişkin ülkeler için şu aşağıdakiler, epey ortak olarak kullanım alanına girebilecektir:
    1. Toprak mülkiyetinin kamulaştırılması ve toprak rantının devlet giderlerine kullanılması.
    2. Yüksek bir artış oranlı vergi.
    3. Miras hakkının kaldırılmas
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster