/i/Tespit

  1. 26.
    0
    Tam tersine kadınların bu salt üretim aracı olarak kullanılma durumunu ortadan kaldırmaktır
    söz konusu olan, burjuva bunu kavrayamıyor işte.
    Kaldı ki bizim burjuvaların, komünistlerde güya var olduğunu iddia ettikleri resmi kadın
    ortaklaşalığından böylesine dehşet duymaları son derece gülünç. Kadın ortaklaşalığını
    komünistlerin getirmesine hiç gerek yok ki; hemen her zaman vardı o.
    Bizim burjuvalar, resmi fuhuş bir yana, çalıştırdıkları proleterlerin karılarına, kızlarına sahip
    olmakla da yetinmeyip, asıl kendi karılarını karşılıklı ayartmaktan zevk alırlar.
    Burjuva ailesi aslında kadınların ortaklaşalığıdır. Komünistler de olsa olsa kadın
    ortaklaşalığının sahtece gizlisine karşılık resmi ve açık yüreklisini getirmek istedikleri
    iddiasıyla suçlanmış oluyorlar. Kaldı ki, günümüz üretim ilişkilerinin ortadan kaldırılmasıyla
    ondan kaynaklanan kadın ortaklaşalığının da, yani resmi veya gayri resmi fuhuşun da yok
    olacağı kendiliğinden anlaşılmaktadır.
    Komünistlere ayrıca vatanı, milliyeti ortadan kaldırmak isteme suçu yüklendi.
    işçilerin vatanı yoktur. Zaten onların olmayan bir şeyin, alınması da mümkün değil.
    Proletarya, önce siyasal iktidarı ele geçirmek, kendini ulusal sınıf düzeyine getirmek, kendini
    ulus yapmak durumunda olduğu için, kendisi de ulusaldır hâlâ, ama asla burjuva anlamda
    değil.
    Halkların ulus olarak ayrışmaları ve karşıtlıkları, daha burjuvazinin, ticaret özgürlüğünün,
    dünya pazarının, sanayi üretimindeki tek biçimliliğin ve ona uyan yaşam koşullarının
    gelişmesiyle zaten giderek yok olmakta.
    Proletaryanın egemenliği bunu daha da yok edecektir. Birleşik eylem, hiç değilse uygar
    ülkeler arasında olmak üzere, proletaryanın kurtuluşu için en önde gelen koşullardandır.
    Bir bireyin bir başka bireyi sömürmesi ortadan kalktığı ölçüde, bir ulusun da ötekini
    sömürmesi ortadan kalkacaktır.
    Ulusun kendi içindeki sınıfların karşıtlığıyla birlikte ulusların birbirlerine karşı düşmanca
    tutumları da düşer.
    Komünizme, dinsel, felsefi ve genel olarak ideolojik bakış açılarından yöneltilen suçlamalar,
    daha fazla açıklanmaya değmez.
    insanların maddi varoluş koşullarının, toplumsal ilişkilerinin, toplumsal varlıklarının,
    onlardaki tasarımları, görüşleri ve kavramları, kısacası insanların bilincini de değiştirdiğini
    anlamak için daha derin bir bakışa ihtiyaç var mı?
    Fikirlerin tarihi, manevi üretimin, maddi üretimle birlikte değiştiğinden başka neyi kanıtlar?
    Bir çağın egemen fikirleri yalnızca egemen sınıfın fikirleri olmuştur.
    Tüm bir toplumda devrim yaratan fikirlerden söz edilir; bunu söylemekle yalnızca, eski
    toplumun bağrında, yeninin öğelerinin oluştuğu belirtilmiş oluyor, öyle ki, eski toplumsal
    ilişkilerin çözülmesi, eski fikirlerin çözülmesini de birlikte getirir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster