/i/Tespit

  1. 1.
    0
    Bu aşamada işçiler, tüm ülkeye dağılmış ve rekabet yüzünden parçalanmış bir kitle
    durumundadır. işçilerin kitlesel birlikteliği henüz kendi birleşmelerinin bir sonucu değil,
    kendi siyasal amaçları uğruna tüm proletaryayı harekete geçirmek zorunda kalan ve zaman
    zaman bunu hâlâ başarabilen burjuvazinin birleşmesinin bir sonucudur. Dolayısıyla bu
    aşamada proleterlerin mücadelesi, düşmanlarına karşı değil, düşmanlarının düşmanlarına,
    mutlakçı monarşinin kalıntılarına, toprak sahiplerine, sanayici olmayan burjuvalara, küçük
    burjuvalara karşıdır. Böylece tüm tarihsel hareket burjuvazinin ellerinde yoğunlaşmıştır; bu
    yolla elde edilen her zafer, burjuvazinin zaferidir.
    Ne var ki sanayinin gelişmesiyle proletarya yalnızca çoğalmakla kalmaz; giderek daha büyük
    kitleler halinde yoğunlaşır, gücü artar ve gücünü daha fazla duyumsamaya başlar.
    Makineleşme giderek iş ayrımlarını törpüledikçe ve ücretler hemen her yerde aynı düşük
    düzeye indikçe proletaryanın kendi içindeki çıkarlar ve yaşam durumları da giderek daha bir
    eşitlenir. Burjuvaların kendi aralarındaki rekabet ve bundan doğan ticaret krizleri, işçi
    ücretlerinde sürekli daha fazla dalgalanmaya neden olur; makineleşmenin artan bir hızla
    gelişmesi ve sürekli daha iyileşmesi, işçilerin bütün yaşamsal konumlarını güvensizleştirir;
    tek tek işçilerle tek tek burjuvalar arasındaki çatışmalar giderek daha çok iki sınıf arasındaki
    çatışma niteliğine varır. işçiler, burjuvalara karşı koalisyonlar [ingilizcesinde: Birlikler
    (sendikalar) —çev.] oluşturmaya başlarlar; ücret mücadelesini birlikte verirler. Ara ara
    yükselen isyanları beslemek için kendi içlerinde sürekli birlikler oluştururlar. Yer yer
    mücadele ayaklanma boyutuna varır.
    Zaman zaman işçilerin kazandığı olur, ama bu zafer geçicidir. işçilerin mücadelesinin esas
    sonucu, o anki başarı değil, sürekli genişleyen birleşmeleridir. Bu birleşmeye, büyük
    sanayinin ürettiği ve değişik yerlerdeki işçilerin birbirleriyle bağlantısını sağlayan gelişen
    ulaşım ve iletişim araçları da yardımcı olur. Zaten aynı nitelikteki pek çok yerel mücadelenin
    ulus ölçeğinde bir mücadele, bir sınıf mücadelesi olarak yoğunlaşması için yalnızca
    birleşmeye ihtiyacı vardı. Ama her sınıf mücadelesi siyasal bir mücadeledir. Ve ortaçağ
    kentlilerinin o zaman ancak komşu yerleşimleri birbirine bağlayabilen yol koşullarında
    yüzyıllarını alacak bu birleşmeyi, modern proleterler, demiryolları sayesinde birkaç yılda
    başarabiliyorlar.
    Proleterlerin bir sınıf olarak ve böylece bir siyasal parti olarak örgütlenmeleri, işçilerin kendi
    aralarındaki rekabet yüzünden her an yeniden parçalanıyor. Ama her seferinde yine oluşuyor,
    daha güçlü, daha sıkı ve daha büyük çapta. Burjuvazinin kendi içindeki çatlakları kullanarak
    onu, işçilerin tek tek çıkarlarını yasa düzeyinde tanımaya zorlayabiliyor. Örneğin ingiltere'de
    on saatlik iş günü yasası gibi.
    Eski toplumdaki çatışmalar esasen proletaryanın gelişme sürecine birçok yönden katkı
    sağlamıştır. Burjuvazi sürekli bir mücadele içindedir: başta aristokrasiye karşı; daha sonra,
    çıkarları sanayinin ilerlemesiyle çelişen burjuva kesimlerine karşı; her zaman dış ülkeler
    burjuvazilerine karşı. Tüm bu mücadelelerinde burjuvazi, proletaryaya başvurmak gereğini
    duyar, onu yardıma çağırır ve böylece proletaryayı politikanın içine çeker. Demek ki, kendi
    eğitiminin öğelerini, yani kendisine karşı kullanılacak silahları proletaryanın eline bizzat
    kendisi verir.
    Bunun dışında, gördüğümüz gibi, sanayinin ilerlemesiyle egemen sınıfın pek çok kesimleri
    bütünüyle proletaryanın içine fırlatılırlar, ya da en azından yaşam koşulları bu tehdit
    altındadır. Bunlar da proletaryaya pek çok eğitim öğesi sunar.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster