1. 126.
    0
    feb ve elros'un ölümlüler kapisindaki̇ savaşi ve feb'i̇n tahta çikişi

    osıralarda feb yone sıradan bir gezgin olarak bilinirdi , sendo adasına vardığı günden beri varsın hanlarda varsın gezilerinde kimse işitememişti nereden gelip nereye gittiğini.son günlerde çok seyrek rastlardı ada çevresine ve uzun uzun gezilere çıkardı tek başına. yine o ziyaretlerinden birinde rumil hanına gelmişti , içkiye pek düşkün olmasada her ziyaretinde bir şişe tatmadan ayrılmazdı oracıktan...
    sabaha doğru güneşin uzak taki tepeleri tırmanıpta geldiği sırada boş ve ırak hanın körpe bir tahtadan yapılma kapısı aralandı.i̇çeriye gümüşten alıl alıl parlayan bir zırh giyen bir adam girmişti.bel hizasından geriye sarkan kılıç ise oturduğu kında daha kan renginde parlıyor ayrı bir tonda gözlere şen veriyordu.bu adamın yerlere kadar uzanan yeşil ve pür bir pelerini vardı , dalga dalga akardı sırının üzerinden. işıksız handa doğmuş bir güneş , bulutlardan geçip gelmiş bir ışık gibiydi. tüm bu şovun üstüne kapıyı kapatıp içeri girdi adam , iri zırhının içinde sert adımlarla şaşkın şaşkın onu izleyen kaba hısımlı hancıya vardı. hancının şaşkın gözleri bu adamı ancak o saf ışıkların arasında net görebilmişti."ala ala!"dedi. "sen buralara uğrarmıydın ?"diyerek bir kahkaha patlattı sessiz handa. adamın dik bakışları yerini gülümsemeye bırakmıştı.
    "uzun gezilerde gücüm yittikçe buraya uğrarımya"deyerek kıkırdadı. hancı onu bir masaya yönlendirdikten sonra bir süreliğine içeri gitmişti. adamsa o masaya çekilen sandalyelerden birine oturdu , bir süre beklemesi gerekmişti.ama hancı elinde şarap şişesi ve bardaklarla geldiğinde yine neşelenmişti."oyh"dedi dengesini ara ara kaybeden adam ve elindekileri masaya bırakıp adaın karşısına sandalye çekti. sandalyeye oturarak koca şarap şişesini eliyle kavradı "eh! feb bey , siz şarap sevmessiniz belki amma bunların tadını birada bile bulamazsın... " dedi. şişeden bardaklara yeşil bir şarap boşaldı ve hancı ellerinde gezinmeye devam etti. "anlat bakalım , uzakları görmemiş aklıma hikayelerini anlat."dedi ve bardaklardan birini masada kaydırarak feb'in önüne kadar gönderdi. feb bir süre sustu , sonradan dili çözülmüştü...
    hancıya uzaklardaki gezilerinden bahsetti , yaptıklarından... savaşlarından ve gezip gördüğü koca dünyalardan. uzaklardaki kudrettli krallardan bahsetti. sonrasında başkalarından bahsetti , karanlıkta doğanlardan veya aydınlık ruhlu canlılardan... ve uzun uzun konuştular boş han içersinde bir süre ama feb için dinlenme vaktiydi söylediğine göre üç gündür ne uymuş nede bir lokma yemişti.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster