+14
-1
Mesaj vardı beyler. Mesaj... Ama sevinemiyordum o anda. Çok kötüydüm. Yere oturdum arkama yaslandım, ve mesajı okumaya başladım...
"Merhaba canım, -sürekli hayatım derdi, bu sefer canım demişti- ben Buse. Biliyorum ne kadar çok zor olduğunu. Ama ayrıyız artık. Bunca zaman ne haberimi aldın ne de başka bir şey biliyorum. Çok üzgünüm. Şuanda inan çok zor bunları yazmak. Ellerim titriyor yazarken.. Her şeyi anlatacağım şimdi. Sınava çalıştığımız günü hatırlıyor musun? Hiç konuşamamıştık. Beni bizim kızlardan birisi aradı, konuşmaya başladık. Bir şeyler anlattı. Erkek arkadaşıyla arasında geçen bir konuyu. Bitirdikten sonra bizi sordu. Anlatmaya başladım. Hani bir hafta önce çok güzel bir gece geçirmiştik hatırlıyor musun? işte o geceyi anlatıyorum. Ama bilmediğim bir şey vardı. Odamın kapısı açıkmış. Babam içeri girdi ve telefonu elimden aldı. Yerde parçaladı önce. Bağırdı bana, sadece bağırdı ben ağlamaya başladım. Odadan çıkacakken o cümleler döküldü ağzından.. "Gidiyoruz buradan. Başka bir yere, bundan sonra benim istediklerim olacak. Söylediklerinin hiçbir değeri yok gözümde." dedi ve bir tokat attı bana. Yanağım kıpkırmızı oldu. Çıktı odadan. Ağladım. O gece sabaha kadar ağladım. Sabah ilk başta eşyalarımızı alıp başka bir yere gittik. Bu mesajı babamdan gizli atıyorum. Bu numarayı arayamayacaksın hiç, mesaj da atma çünkü görmeyeceğim. Sim kartımı atacağım. Hem kendi iyiliğin hem de benim iyiliğim için, lütfen unut beni. Yalvarırım... "
Bitmişti...