dünyayı anlamak yetmez, onu değiştirmek gerekir. filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir. bu iki söz yan yana okunduğunda ne anlatmaya çalıştığı daha net kavranabilir. tabii art niyetli bir laf çarpıtma uzmanı değilseniz. kaldı ki karl marx'ın görüşleri tabii ki tartışmaya açıktır. ve ilerleyen dönemlerde evrimleşebilir. yani bizde ayet kavrdıbının muadili değildir marxizm. gelişerek ilerler. öte yandan komünist ülkelerin doğanın canına okuduğu tezi yanlışlanamaz zira (ekolojizm ve marksizm) ya da ekososyalizm yeni bir kavramdır. buna rağmen son 150 yıl karbon gazı salınımında ilk 10 ülkeye baktığımızda vahşi kapitalizmin uygulandığı ülkelerin başı çektiğini görüyoruz. bütün mazlum milletlerin düşmanı abd en başta yer alır ve diğerlerine misli fark atmıştır. tabii bu başarısını sömürgecilikle birlikte büyük insan yığınlarını toplu kırıma uğratma konusunda da başat konumda yer almayla süslemiştir.