1. 1.
    0
    ‘UCUBE’

    ey devlet , beni de ötekileştir !

    çünkü ötelenen , merkeze göre menzile daha yakındır.

    ey devlet , beni de başkalaştır!

    çünkü başkalaşan , sana benzemeyi bırakmıştır.

    ey devlet , beni de yabancılaştır!

    çünkü yabancılaşan , neden sevilmediğini anlayacak kadar

    düşünmeye başlamıştır.

    ey devlet , beni de farklılaştır!

    çünkü farklılaşan , rasyonel evrimin yolcusudur.

    ey devlet , beni de dışla!

    çünkü dışlanan , içeriden çıkmış ve yeni şeylerle karşılaşmanın

    heyecanına kapılmıştır.



    seri katil ‘carl panzram’ der ki , ‘kendimi düzeltmek istemiyorum.

    tek arzum beni düzeltmek isteyen insanları düzeltmek ; onları

    düzeltmenin tek yolun un da onları öldürmek olduğuna inanıyorum.

    benim düsturum şu : hepsini soy , hepsine tecavüz et ve hepsini öldür.’



    bir cani ile bir devlet arasındaki benzerlik , herkesin benliğinde bir

    totaliter rejim hevesini baskı altında tutması. insanlar ve kurumlar

    kendilerini ifade için daima bir enstrümana ihtiyaç duyar ; bir

    besteciye müzik aleti , bir doktora tıbbi malzeme , bir katile bedeni

    ve karşısındakine zarar vereceği nesne , bir devlete ordu ,

    derinleştirilmiş kadrolar , din ve faşizm lazımdır.

    bilim aslında atomu parçalamakla değil , parçalanmış atomu tekrar

    birleştirmekle kendine yakışır olacaktır.



    yönetme arzusu , belki kabullenilemez ama güdüsel bahanelerle

    makulleştirilebilir ; ancak yönetilme arzusu diye bir olgu yoktur.

    asimilasyona boyun eğip benzeyerek gücün kanatları altına giren

    ve can güvenliğini sağlayanların , prototipleşmeye karşı çıkıp

    benzemeyi reddederek ortak kimlik şemsiyesi altından kopanlara

    düşmanlığı , sürüden ayrılanı kurdun kapması sözüyle

    korkutulmaya çalışılınması çok bildik bir politikadır. bu politikaya

    uymayan devlet yeryüzünde henüz görülmemiştir.



    öte , öteki , başka , fark , yabancı ve dışarısı : huzuru olağanda arayanlar

    için sürekli bir korku öğesi. hollywood yıllarca bu öğelerle

    süslü korku filmleriyle terbiye etti kapitalist amerikan toplumunu.

    o filmlerle biz de yerimizden sıçradık ortadoğuda. çok öteye

    gitmememizi söyledi ebeveynler biz çocukken ; başkalarıyla / yabancılarla

    konuşmamamız öğütlendi ; eve erken gelmemizin ,

    dışarıda fazla durmamamızın kafamıza çakılması da cabası. sanki

    biz çok temizdik ve diğerleri dehşetin tek sorumlusuydu. ama diğerlerinin gözünde biz de diğerleri olmuyor muyduk ? nerden bakılsa bir ‘öteki’ hala hayattaydı.



    sınıflandırma , listeleme , ayrıştırma , ötekinin var olabilmesiyle

    mümkündü. bütündeyse öteki kavramı anlamsızdır. anlamlıyla

    anlamsızın adlandırılması ise işe yarayanla , uyum sağlayanla

    buna öfkelenenin elektrolizine bağlı.



    ey devlet beni de ‘ucube’ say !

    çünkü ucubeleştirilen , hep hareket halindedir.

    KÜÇÜK iSKENDER şiiri
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster