+4
Bu hayatta her sorunu atlatmıştım her derdi yeniyordum. Ama gururumu yenemiyordum işte. Açık açık sordum. Kandırılmayı, salak yerine konmayı daha fazla hazmetmeye niyetim yoktu çünkü. Bana kızlara karşı güven problemi olduğunu yazmış. Benim zaten bu hayatta güven sorunum hiç yoktu, bana hayat toz pembeydi. Birine güvendim ölümden döndüm komalık oldum, birine güvendim istanbul’da yapayalnız kaldım kız başıma. Hayatta iki insana şans verdim onlar da bana hayatımın dersini verdi. Ama ben seni sevdim geri zekalı diyemedim. Bir gün önce bana senin kadar güzel bir kızın benimle ne işi olur, seni ilk gördüğümde bu kızla ben imkansız demiştim diyen kişi neye güveniyordu da şimdi karşıma güven diye geçmişti. Ben peşimde onca insan varken ona aşık olmuştum. Ölürken bile gülüşünü görsem hayata dönerim diyordum. Hoş hala öyle ama artık ölmeye bile hevesim kalmadı.
Aynı gün saçlarımın beyazladığını gördüm ve sabah da uçuklarla uyanmıştım. Hayatımda uçuğun ne olduğunu ilk kez görüp yaşamıştım. Durmadan burnum kanıyordu ve bu da beni daha da streslendiriyordu.
Bana pes etme diyordu. Pes etmeyeyim de ne yapayım? Bu hayata sıkıca tutunup kiminle mutlu olayım? Aileme sürekli yük olduğumu onları üzdüğümü düşünüyordum son günlerde.
Annem benim enfeksiyon kapmamam için her türlü önlemi alıyordu. Herşey defalarca yıkanıyordu. Çoğu şeyi ilk kez benim için kullanıyorduk. Kıyafetlerim her giyişimde mutlaka ütüden geçiyordu. Her bardağım defalarca yıkanıyordu. Benim saçımı okşarken bile ben hasta olmayayım diye maskeyle yatıyordum kucağına. Ama onları yormuştum.
ikisi çok mutluydu. Hayatım boyunca onların mutluluğunda ve büyük aşkında hep kendimi fazla görüyordum zaten. Hasta olunca da onların mükemmel hayatına bir gölge gibi çökmüştüm.
Benim yüzümden çok üzülen annem artık sakinleştirici kullanıyordu. En ufak bir kavgada veya haplar yüzünden yaşadığı her sorunda bana "senin yüzünden" diyordu. Sonra ikimiz de ağlıyorduk. Yaprak dökümü gibiydik :(
Onları düşünüyordum. Aşık olduğum kişiyi… Üzülüyordum. Yaşadıklarımızı düşünüp değil. Yaşamadıklarımızı. Yaşayamadıklarımız ve yaşayamayacaklarımızı düşünüp üzülüyordum. Hayallerimiz bile gerçek değildi, sözler sahteydi. Tutulmak için değil avutmak için verdiği sözleri. Bir çocuk gibi kandırmıştı beni. Sebepsiz biter miydi aşk? Yalandı herşeyi.
Pes edecektim. Ailem kurtulacaktı. Kimsesizdim bu dünyada. Ve bir yük gibi kalmıştım ailemin başına. Çaresiz hissettim. Çok acı çektiğim için uyuyamadığım zamanlar uyku hapı kullanıyordum. Son bir şarkı açtım. “Vazgeçemem senden, bir ömür geçse böyle, ardından yalvararak… “ hapları birer birer yutuyordum. Günlerdir bir şey yememiştim hatta su bile içmiyordum. Midemin o hapları tutamayacağını düşünüp hemen yatağıma yattım. En yakın arkadaşımı aradım. Kafam dağılır kusmam belki diye bir umutla.
Tümünü Göster