+11
part 17
Biz tanışma faslı bittikten sonra gelen çayları yudumlamaya başladık. ismail abi bize bırakacağı eşyalari gösterdi. Bize lazim olacak herşey vardi evde. Kirayi filanda konuşup anlastiktan sonra ciktik evden. Çıkmadan Kader ablanın bir ikazı vardı. Yan dairede oturuyordu o da. Sessiz olmamız gerekiyormuş. Şırpıntının tekiydi o da çok geçmeden öğrenecektik.
Evi tutmuş olmanın verdiği rehavetle okula gittik. Öğleden sonra iki ders vardı. Sabah derslerini kaçırmıştık. Yemek saatine de vardı biraz daha. Ben Esra'ya mesaj attım:
'nerdesin? orta bahçeye gel.'
Sadık ve Resule Esrayla buluşacağımızı söyledim. Onlar yemekhanenin oradaki çardaklara geçeceklerini söylediler. Esradan mesaj yok. Aradım. Açtı.
Esra: Efendim Manco
- orta bahçeye gelebilir misin?
Esra: hayır gelemem.
- nerdesin? ben oraya geliyorum.
Esra: işim var biraz.
başka birşey demeden kapadım telefonu. Fakülteye doğru yürüdüm hızlı adımlarla. Kantine yöneldim hemen. Kantin her zamanki gibi kalabalıktı. Esrayı aradı gözlerim. Baktım köşede yavşagın biriyle oturuyor bu. Uçtum yanlarına.
- Esra gelir misin 2 dk
Esra: oturuyoruz görmüyor musun?
Esranın yanında onların beraber takıldığı gruptan Serhat vardı.
Serhat: ne oluyor lan?
- seni ilgilendirmez. Esra gel iki dakika.
Esra kötü şeyler yaşanmasın diye kalktı, geldi benimle.